Giriş

Bize Ebu Usâme, ona Avf, ona da Hâlid er-Rabiî şöyle demiştir:

"İsrâiloğulları içinde ilimde şöhret bulmamış bir adam bir bidat (dinde olmayan bir iş) ortaya koydu, sonra insanları ona uymaya çağırdı, onlar da kendisine uydular. Derken bir gece adam kendi kendine düşündü ve şöyle dedi: Diyelim ki bu insanlar benim uydurduğum şeyi bilmiyorlar, peki Allah benim uydurduğumu bilmez mi? Sonra adam o kadar pişman oldu ki pişmanlığından dolayı köprücük kemiğini dağladı, oraya bir zincir yerleştirip zinciri de mescidin direklerinden birine bağladı ve 'Allah benim tevbemi kabul edinceye kadar bunu çıkarmayacağım' dedi. Bunun üzerine Allah, İsrail oğullarından bir peygambere vahyedip - o zaman vahyin gelmesi yadırganmazdı- 'falanca kişiye şöyle söyle' diye emir buyurdu: Eğer günahın sadece benimle senin aranda olsaydı, onu sana mutlaka bağışlardım. Fakat sen, kullarımdan birçoğunu saptırdın, onlar da cehenneme girdiler. Peki onların hali ne olacak?"


    Öneri Formu
124575 MŞ36313 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Zühd, 59