Bize Müsedded, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyüb, ona da Zührî, Hz. Ömer'in "Allah onlardan alıp Peygamberine ganimet olarak verdiği malları elde etmek için at veya deve koşturmadınız…" (Haşr, 6) ayeti hakkında şöyle dediğini nakletmiştir:
Bu Urayne köyleri, Fedek ve (Kureyza ve Nadir’in malları gibi) şurası şurası sadece Rasulullah'a (sav) aittir. "Allah’ın barış yoluyla fethedilen ülkelerin halkından Peygamberi’ne nasip ettiği ganimet malları Allah’a, Peygamber’e, Peygamber’in yakın akrabasına, yetîmlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir." (Haşr, 7) "O mallarda, yurtlarından çıkarılıp mallarından yoksun bırakılmış …fakirlerin de hakkı vardır…" (Haşr, 59/8) "Daha önce Medine’yi kendilerine yurt edinmiş ve imanı benliklerine sindirmiş olanlar…" (Haşr, 59/9) "Ve onlardan sonra gelenler…" (Haşr, 59/10) (Hz. Ömer şöyle devam etti): Bu ayet bütün insanları kapsadı. Sahibi olduğunuz bazı köleler hariç, Müslümanlar içinde bu ganimette hakkı -Eyyüb, nasibi demiştir- olmayan kalmadı.
Açıklama: Böylece Hz. Ömer, savaş yapılmaksızın elde edilen bu çeşit ganimet mallarında (fey), bazı kölelerin dışında bütün Müslümanların hakkı bulunduğunu, bunların belli zümre ve şahıslar arasında taksim edilemeyeceğini belirtmiş olmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18274, D002966
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا أَيُّوبُ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ قَالَ عُمَرُ "(وَمَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْهُمْ فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ)." قَالَ الزُّهْرِىُّ قَالَ عُمَرُ هَذِهِ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَاصَّةً قُرَى عُرَيْنَةَ فَدَكَ وَكَذَا وَكَذَا "(مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ)""(وَ لِلْفُقَرَاءِ الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ)""(وَالَّذِينَ تَبَوَّءُوا الدَّارَ وَالإِيمَانَ مِنْ قَبْلِهِمْ)""(وَالَّذِينَ جَاءُوا مِنْ بَعْدِهِمْ)" فَاسْتَوْعَبَتْ هَذِهِ الآيَةُ النَّاسَ فَلَمْ يَبْقَ أَحَدٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ إِلاَّ لَهُ فِيهَا حَقٌّ. قَالَ أَيُّوبُ أَوْ قَالَ حَظٌّ إِلاَّ بَعْضَ مَنْ تَمْلِكُونَ مِنْ أَرِقَّائِكُمْ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyüb, ona da Zührî, Hz. Ömer'in "Allah onlardan alıp Peygamberine ganimet olarak verdiği malları elde etmek için at veya deve koşturmadınız…" (Haşr, 6) ayeti hakkında şöyle dediğini nakletmiştir:
Bu Urayne köyleri, Fedek ve (Kureyza ve Nadir’in malları gibi) şurası şurası sadece Rasulullah'a (sav) aittir. "Allah’ın barış yoluyla fethedilen ülkelerin halkından Peygamberi’ne nasip ettiği ganimet malları Allah’a, Peygamber’e, Peygamber’in yakın akrabasına, yetîmlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir." (Haşr, 7) "O mallarda, yurtlarından çıkarılıp mallarından yoksun bırakılmış …fakirlerin de hakkı vardır…" (Haşr, 59/8) "Daha önce Medine’yi kendilerine yurt edinmiş ve imanı benliklerine sindirmiş olanlar…" (Haşr, 59/9) "Ve onlardan sonra gelenler…" (Haşr, 59/10) (Hz. Ömer şöyle devam etti): Bu ayet bütün insanları kapsadı. Sahibi olduğunuz bazı köleler hariç, Müslümanlar içinde bu ganimette hakkı -Eyyüb, nasibi demiştir- olmayan kalmadı.
Açıklama:
Böylece Hz. Ömer, savaş yapılmaksızın elde edilen bu çeşit ganimet mallarında (fey), bazı kölelerin dışında bütün Müslümanların hakkı bulunduğunu, bunların belli zümre ve şahıslar arasında taksim edilemeyeceğini belirtmiş olmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /690
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri