1 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona Hâlid, ona Hişâm, ona da Yahyâ b. Ebû Kesîr, Abdullah b. Ebû Katâde’den onun şöyle dediğini rivayet etti:
"Babam Hudeybiye anlaşmasının olduğu sene Rasûlullah (sav) ile birlikte yola çıkmıştı. Arkadaşları ihrama girmiş ama o girmemişti. (Sonrasını babam şöyle anlattı:) Arkadaşlarımla beraber iken onlar birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Birden bir yaban eşeği gördüm, hemen (atılıp) onu avladım. (Taşımak için) arkadaşlarımdan yardım istedim ama onlar bana yardım etmekten kaçındılar. Sonra onun etinden yedik. Sonra yolumuzun kesileceğinden korktuk, ben Rasulullah’ı (sav) aramaya koyuldum. Kâh atımı şahlandırıyor, kâh normal gidiyordum. Gece yarısı Gıfâr kabilesinden bir adamla karşılaştım. Ona “Sen Peygamber’in (sav) yanından ayrıldığında o nerede idi?” diye sordum, “Sukya’da istirahat ediyordu” diye cevap verdi. Ben ona yetişip “Ey Allah’ın Rasûlu, ashabın sana selam ediyor ve Allah’ın rahmetinin senin üzerine olmasını diliyorlar. Onlar sen yokken düşman tarafından yollarının kesilmesinden korkmuşlar. Onları bekleyiniz” dedim. Bunun üzerine o beklemeye koyuldu. Ben bir de ona “Ben yaban eşeği avladım. Yanımda ondan artan bir miktar (et) var” dedim. O da yanındaki topluluğa ihramlı oldukları halde “Yiyin” buyurdu."