Öneri Formu
Hadis Id, No:
25810, N002996
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ قَرَأْتُ عَلَى أَبِى قُرَّةَ مُوسَى بْنِ طَارِقٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَجَعَ مِنْ عُمْرَةِ الْجِعِرَّانَةِ بَعَثَ أَبَا بَكْرٍ عَلَى الْحَجِّ فَأَقْبَلْنَا مَعَهُ حَتَّى إِذَا كَانَ بِالْعَرْجِ ثَوَّبَ بِالصُّبْحِ ثُمَّ اسْتَوَى لِيُكَبِّرَ فَسَمِعَ الرُّغْوَةَ خَلْفَ ظَهْرِهِ فَوَقَفَ عَلَى التَّكْبِيرِ فَقَالَ هَذِهِ رُغْوَةُ نَاقَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْجَدْعَاءِ لَقَدْ بَدَا لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحَجِّ فَلَعَلَّهُ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنُصَلِّىَ مَعَهُ فَإِذَا عَلِىٌّ عَلَيْهَا فَقَالَ لَهُ أَبُو بَكْرٍ أَمِيرٌ أَمْ رَسُولٌ قَالَ لاَ بَلْ رَسُولٌ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِبَرَاءَةَ أَقْرَؤُهَا عَلَى النَّاسِ فِى مَوَاقِفِ الْحَجِّ . فَقَدِمْنَا مَكَّةَ فَلَمَّا كَانَ قَبْلَ التَّرْوِيَةِ بِيَوْمٍ قَامَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ مَنَاسِكِهِمْ حَتَّى إِذَا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ رضى الله عنه فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا ثُمَّ خَرَجْنَا مَعَهُ حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ عَرَفَةَ قَامَ أَبُو بَكْرٍ فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ مَنَاسِكِهِمْ حَتَّى إِذَا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا ثُمَّ كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ فَأَفَضْنَا فَلَمَّا رَجَعَ أَبُو بَكْرٍ خَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ إِفَاضَتِهِمْ وَعَنْ نَحْرِهِمْ وَعَنْ مَنَاسِكِهِمْ فَلَمَّا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ النَّفْرِ الأَوَّلُ قَامَ أَبُو بَكْرٍ فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ كَيْفَ يَنْفِرُونَ وَكَيْفَ يَرْمُونَ فَعَلَّمَهُمْ مَنَاسِكَهُمْ فَلَمَّا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ بَرَاءَةَ عَلَى النَّاسِ حَتَّى خَتَمَهَا . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنُ خُثَيْمٍ لَيْسَ بِالْقَوِىِّ فِى الْحَدِيثِ وَإِنَّمَا أَخْرَجْتُ هَذَا لِئَلاَّ يُجْعَلَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ وَمَا كَتَبْنَاهُ إِلاَّ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ لَمْ يَتْرُكْ حَدِيثَ ابْنِ خُثَيْمٍ وَلاَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِلاَّ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ قَالَ ابْنُ خُثَيْمٍ مُنْكَرُ الْحَدِيثِ وَكَأَنَّ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ خُلِقَ لِلْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim haber vererek dedi ki: Ali b. Kurra, Musa b. Tarık’a İbn Cüreyc’in şöyle dediği rivayetini okudum: Bana Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Ebu’z-Zübeyr, ona da Câbir’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) Ci’râne umresinden döndüğü zaman Ebu Bekir’i hac emiri olarak gönderdi. Onunla birlikte yola koyulduk, nihayet el-Arc denilen yere vardığında sabah için kamet getirdi, sonra (Ebu Bekir) tekbir almak için doğrulunca, arkasından devenin böğürme sesini işitince tekbir almayıp durdu. Bu Rasulullah’ın (sav) el-Ced’â adındaki devesinin böğürmesidir. Şüphesiz Rasulullah (sav) hac ile ilgili yeni bir emir vermek istemiştir. Muhtemelen gelen Rasulullah (sav)’tır. Böylelikle biz de onunla beraber namaz kılacağız, dedi. Deve üzerinde gelenin Ali (ra) olduğunu gördüler. Bunun üzerine Ebu Bekir: Emir olarak mı (geldin) yoksa bir elçi olarak mı? dedi. Ali: Hayır, elçi olarak geldim. Rasulullah (sav) beni Tevbe suresini, hac için vakfe yapmak üzere toplanılacak yerlerde, insanlara onu okuyayım diye gönderdi, dedi.
Mekke’ye geldik. (Zülhicce’nin sekizinci günü olan) terviye gününden bir gün önce Ebu Bekir (ra) ayağa kalkıp insanlara bir hutbe verdi. Onlara hac ibadetini nasıl ve nerelerde yapacaklarını anlattı. Nihayet hutbesini bitirince Ali (ra) ayağa kalkarak insanlara Berâe (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu. Sonra onunla birlikte çıktık. Nihayet Arafat’ta vakfe günü gelince Ebu Bekir ayağa kalkıp insanlara bir hutbe verdi. Onlara hac ibadetini nasıl yapacaklarını öğretti. Nihayet hutbesini bitirince Ali ayağa kalktı ve insanlara Berâe (Tevbe) suresini bitirinceye kadar okudu. Sonra nahr (kurban bayramı birinci) günü geldi. İfada (tavafını) yapmak için Mekke’ye gittik. Ebu Bekir geri dönünce yine insanlara bir hutbe verdi, onlara ifada tavaflarını, kurbanlarını kesmelerini ve diğer yapacakları ibadetlerini anlattı. Hutbesini bitirince Ali ayağa kalkıp insanlara Berae (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu. Birinci nefr (Mina’dan dönme) günü gelince Ebu Bekir ayağa kalktı, insanlara bir hutbe verdi, onların nasıl ayrılacaklarını, cemrelere nasıl taş atacaklarını anlattı, onlara yapacakları ibadetlerini öğretti. Hutbesini bitirince Ali kalkarak insanlara Berâe (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu.
Ebu Abdurrahman (Nesâî) dedi ki: İbn Husayn hadis rivayetinde pek kuvvetli birisi değildir. Benim bu hadisi kitabıma almamın sebebi ancak İbn Cüreyc’in Ebu’z-Zübeyr’den aldığı rivayet ile bizim yazdıklarımızın ancak İshak b. İbrahim yoluyla nakledilmiş olduğunun kabul edilmemesi içindir. Yahya b. Saîd el-Kattân ise İbn Huseym’in de Abdurrahman’ın da hadis rivayetlerini terk etmiş değildir. Ancak Ali İbnü’l-Medinî: “İbn Huseym’in hadis rivayeti münkerdir” demiştir. Ali İbnü’l-Medinî ise (adeta) hadis için yaratılmış (gibi)dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 187, /2280
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Abdullah b. Osman el-Kârrî (Abdullah b. Osman b. Huseym b. el-Karra)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Kurra Musa b. Tarık el-Yemani (Musa b. Tarık)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, esnasında uyulacak kurallar
VEKALET