Öneri Formu
Hadis Id, No:
271352, BS000389-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو النَّضْرِ الْفَقِيهُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَيُّوبَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْحَسَنِ الْمِهْرَجَانِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ الْمُزَكِّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْبُوشَنْجِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَرَجَ إِلَى الْمَقْبُرَةِ فَقَالَ :« السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ ، وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لاَحِقُونَ ، وَدِدْتُ أَنِّى قَدْ رَأَيْتُ إِخْوَانَنَا ». قَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَسْنَا بِإِخْوَانِكَ؟ قَالَ :« بَلْ أَنْتُمْ أَصْحَابِى ، وَإِخْوَانُنَا الَّذِينَ لَمْ يَأْتُوا بَعْدُ ، وَأَنَا فَرَطُهُمْ عَلَى الْحَوْضِ ». قَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تَعْرِفُ مَنْ يَأْتِى بَعْدَكَ مِنْ أُمَّتِكَ؟ قَالَ :« أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لِرَجُلٍ خَيْلٌ غُرٌّ مُحَجَّلَةٌ فِى خَيْلٍ دُهْمٍ بُهْمٍ ، أَلاَ يَعْرِفُ خَيْلَهُ؟ ». قَالُوا : بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ.
قَالَ :« فَإِنَّهُمْ يَأْتُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ غُرًّا مُحَجَّلِينَ مِنَ الْوُضُوءِ ، وَأَنَا فَرَطُهُمْ عَلَى الْحَوْضِ فَلَيُذَادَنَّ رِجَالٌ عَنْ حَوْضِى كَمَا يُذَادُ الْبَعِيرُ الضَّالُّ أُنَادِيهِمْ : أَلاَ هَلُمَّ أَلاَ هَلُمَّ أَلاَ هَلُمَّ ثَلاَثًا فَيُقَالُ إِنَّهُمْ قَدْ بَدَّلُوا فَأَقُولُ فَسُحْقًا فَسُحْقًا فَسُحْقًا »
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu’n-Nadr el-Fakîh, ona Muhammed b. Eyyûb, ona İsmail b. Ebu Üveys, ona Mâlik (H) Bize Ebu Ahmed Abdullah b. Muhammed b. Hasan el-Mihrecânî, ona Ebu Bekir Muhammed b. Ca’fer el-Müzekkî, ona Muhammed b. İbrahim el-Bûşencî, ona İbn Bükeyr, ona Mâlik, Alâ b. Abdurrahman, ona da babası, Ebu Hüreyre (r.a.)’dan rivayet etti:
Rasûlüllah (s.a.v.) mezarlığa çıktı ve: “Selam üzerinize olsun mü’minler topluluğunun yurdu. Biz de inşallah sizlere kavuşacağız. Keşke kardeşlerimizi görseydim” buyurdu. (Yanındakiler:)
“Yâ Rasûlallah! Biz senin kardeşlerin değil miyiz?” dediler. (Hz. Peygamber) şöyle buyurdu:
“Aksine siz benim arkadaşlarımsınız. Kardeşlerimiz; henüz gelmemiş olanlardır. Ben Havz’ımın başına onlardan önce varacağım.” (Sahâbe:)
“Yâ Rasûlallah! Ümmetinden senden sonra gelecek olanları nasıl tanıyacaksın?” dediler. (Hz. Peygamber) şöyle buyurdu:
“Ne dersiniz; bir adamın siyah renkli atlar arasına karışmış sekili bir atı olsa, atını tanıyamaz mı?”
“Evet, (tanır) yâ Rasûlallah!” dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 389, 1/250
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim el-Abdi (Muhammed b. İbrahim b. Said b. Musa b. Abdurrahman)
7. Ebu Bekir Muhammed b. Cafer el-Müzekki (Muhammed b. Cafer b. Ahmed b. Musa)
8. Ebu Ahmed Abdullah b. Ahmed el-Mihrecani (Abdullah b. Ahmed b. el-Hasan)
Konular: