Giriş

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Saîd şöyle demiştir:

Peygamber (sav) ganimet tak­simi yaparken, Abdullah b. Zü'l-Huveysıra et-Temîmî geldi ve “Adaletli davran, ey Allah'ın Rasulü” dedi. Rasulullah (sav) da ona "yazıklar olsun sana, ben adaletli değilsem kim adaletli?" buyurdu. Ömer b. Hattâb “müsaade edin de şunun boynunu vura­yım” dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bırak onu, onun öyle arkadaşları var ki, sizden biriniz onların namazı yanında kendi namazını, orucu yanında kendi orucunu küçümser. Ama onlar okun hedefini delip geçmesi gibi dinden çıkacaklar. Okun tüyüne bakılır, orada kandan hiçbir şey bulunmaz. Sonra okun de­mirine bakılır, orada da hiçbir şey bulunmaz. Sonra okun yaya giriş yerine bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Sonra okun ağaç kısmına bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Ok, işkembe ve kana girip çıkmıştır ama onlardan da hiçbir şey oka yapışıp kal­mamıştır. Onların alâmeti, iki elinden -ya da İki memesinden- bir kadın memesi gibi, yahut sallanıp duran büyük bir et par­çası gibi olan bir adamdır. Onlar, insanlar arasında bir tefrika olduğu zaman ortaya çıkarlar"

Ebu Saîd der ki: Ben bu hadisi Peygamber'den (sav) işittiğime şehadet ederim. Yine şehadet ederim ki, ben de kendisi ile birlikte iken, Ali bunlarla harp yaptı ve bu sırada Hz. Peygamber'in (sav) nitelendirdiği özellikleri taşıyan bir adam getirildi.

Ebu Saîd der ki: "sadakaların taksimi konusunda seni ayıplayanlar" (Tevbe, 58) ayeti bunun (Abdullah b. Zü'l-Huveysıra et-Temîmî) hakkında indi.


    Öneri Formu
27407 B006933 Buhari, İstitâbetü'l-Mürteddîn, 7