1 Kayıt Bulundu.
Bize Leys, ona Yezid b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Üseyd b. Hudayr şöyle söylemiştir: O, bir gece atı da yanında bağlı iken Bakara suresini okuyordu. At aniden huysuzlaşmaya başladı. Üseyd sustu, at da sakinleşti. Üseyd yeniden Kur'an okumaya başladı, at yine huysuzlandı. Üseyd sustu, at sakinleşti. Sonra Üseyd Kur'an okumaya başladı at yine huysuzlaştı. Bunun üzerine Üseyd de Kur'an okumayı bıraktı.
Useyd'in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zarar vermesinden endişe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (parlayan bir şeyler gördü) hatta onu göremez oldu. Sabah olduğunda Üseyd Hz.Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Hz. Peygamber (sav) ona: "Okusaydın ey Hudayr'ın oğlu, okusaydın ey Hudayr'ın oğlu!" dedi. Useyd, 'Ey Allah'ın Resulü, atın Yahya'yı çiğnemesinden endişe ettim. Çünkü o ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Göğe baktığımda bulut içinde kandiller gibi parlayan şeyler gördüm. Daha sonra o şeyler göğe doğru çekilip çıktı ve ben onları göremez oldum' dedi.
Hz. Peygamber (sav) "Bunların ne olduğunu bilir misin?" dedi. Useyd, hayır diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Onlar meleklerdi, senin sesini (dinlemek için) yaklaşmışlardı. Kur'an okumaya devam etseydin, sabaha kadar dururlardı. İnsanlar da onları görür, onlar insanlardan gizlenemezdi"
Ravi İbn Hâd 'bu hadisi bana Abdulah b. Habbâb ona Ebu Said el-Hudrî ona da Useyd b. Hudayr nakletti' demiştir.