1 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa’d (ra) şöyle haber verdi:
"Rasulullah (sav) Hayber gününde 'And olsun, yarın bu sancağı öyle bir adama vereceğim ki Allah onun elleri ile bize zafer verecektir. O kişi Allah’ı ve Rasulü sever, Allah ve Rasulü de onu sever' buyurdu. (Sehl) der ki: Onlar da geceyi 'Acaba sancak kime verilecek' diye kendi aralarında konuşarak geçirdiler. Gaziler sabah olunca erkenden Rasulullah’ın (sav) huzuruna gittiler, hepsi de sancağın kendisine verileceğini umuyordu. Allah Rasulü 'Ali b. Ebu Talib nerede?' buyurdu. 'Ey Allah’ın Rasulü o, gözlerinden rahatsızdır' diye cevap verildi. Hz. Peygamber 'Ona haber gönderin (gelsin)' buyurdu. Ali getirilince Rasulullah (sav) gözlerine tükürüğünü sürdü, dua etti ve adeta gözlerinden rahatsız değilmiş gibi iyileşiverdi. Sonra sancağı ona verdi. Ali 'Ey Allah’ın Rasulü, bizim gibi (Müslüman) oluncaya kadar mı onlarla savaşacağım' dedi. Rasulullah (sav) 'Ağır ağır git, nihayet onların düz ve geniş alanlarına in, ondan sonra kendilerini İslâm’a çağır, onlara, İslâm’a girmeleri halinde yerine getirmeleri gereken Allah’ın haklarının ne olduğunu haber ver. Vallahi, Allah’ın senin vasıtanla bir tek kişiye hidayet vermesi senin kırmızı tüylü develere sahip olmandan daha hayırlıdır' buyurdu."