Giriş

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona da İbn Şihâb, ona Urve şöyle söylemiştir:
Urve, Nebi'nin (sav) hanımı Aişe'ye (ra), 'Nihayet peygamberler ümitsizliğe kapıldılar ve yalanlandıklarını zannettiler' ayeti hakkında ne düşündüğünü sordu. Aişe de, 'Bilakis! Peygamberleri kavimleri yalanladı' dedi. Ben, 'Vallahi! Kavimlerinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak bilmişlerdi. O zan değildir!' dedim. Aişe (ra), 'Ey Urvecik! Bunu kesin olarak bildiler, evet!' dedi. Ben, 'Belki de ayet 'Yalanlandılar' şeklindedir' dedim. Aişe (ra), 'Allah'a sığınırım! Peygamberler rableri hakkında böyle bir zanda bulunacak değillerdir. Bu ayete gelince onlar, rablerine iman edip onu tasdik eden peygamberlerin takipçileridirler. Onlar uzun süre musibete duçar olmuş, zafer onlara gecikmiş, peygamberler neredeyse ümitsizliğe düşmüştü. Kavimlerinden onları yalanlayanlar takipçilerinin (ümmetlerinin) onları yalandıklarını zannetmişlerdi ki Allah'ın yardımı onlara geliverdi.' dedi.
Ebu Abdullah el-Buharî şöyle demiştir: "İstey'esû", ye'ise fiilinden iftial veznindendir. İlgili ayetteki 'Minhu', 'Yusuf'tan' demektir. 'Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin' ayetinin manası ümit etmek demektir.


    Öneri Formu
33012 B003389 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 19