1 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded (b. Müserhed ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), onlara Hammâd b. Zeyd, ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etmiştir:
"Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetine kefil olmuştum. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Hz. Peygamber (sav) 'Zekat malları gelinceye kadar bekle, sana ondan verilmesini isteyeyim' buyurdu. Sonra da 'Ey Kabîsa! Dilenmek kesinlikle helal değildir. Ancak şu üç kişi bundan istisnadır: Başkasının borcunu üstlenen kişi ki ona borcunu kapatana dek dilenmek caizdir, ancak sonrasında istemekten vazgeçmelidir. Başına bir musibet gelip de malını kaybeden kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir. Kavminden aklı başında üç kişinin kendisi hakkında 'Falanca kişi ihtiyacını karşılayamayacak kadar fakirliğe düşmüştür' şeklinde beyanda bulunduğu kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir, ancak sonra dilenmeyi bırakmalıdır. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenerek alınan mal, sahibinin yediği haram lokma demektir."