Giriş

Bize el-Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Cerir b. Zeyd, ona Amr b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"(Üvey babam) Ebu Talha, Rasulullah'ı (sav) mescitte mescitte kıvranırken gördü; bazen sırt üstü, bazen de yüzü koyun dönüyordu. Hemen (karısı) Ümmü Süleym'e gitti ve ben Rasulullah'ın mescitte uzanmış, kâh yüz üstü, kâh sırt üstü dönerken gördüm. Sanırım karnı aç dedi." Ravi böyle başlayarak hadisi rivayet etti.
Şöyle ki; Ebu Talha yemek hazırladı ve kendisini yemeğe çağırmam için beni Rasulullah'a (sav) gönderdi. Rasulullah'a (sav) gittiğimde yanında başka insanlar da vardı. Bana bakınca, ben utandım ve sadece Ebu Talha'nın davetine buyur dedim. Bunun üzerine oradakilere; "haydi kalkın gidelim" buyurdu. Eve gidince Ebu Talha; ey Allah'ın Rasulü! Ben ancak sana yetecek kadar yemek yapmıştım dedi. Rasulullah (sav) yemeğe dokundu ve bereket diledi. Ardından; "ashabımdan on kişiyi sofraya çağır" dedi. Geldiklerinde onlara; "buyurun, yiyin" dedi ve parmaklarının arasından onlar için bir şey çıkardı. Hepsi doyuncaya kadar yediler ve dışarı çıktılar. Sonra; "on kişi daha çağır" dedi. Onlar da doyuncaya kadar yediler. Böylece onar kişilik guruplar halinde içeri girip yemeye, sonra da çıkmaya devam ettiler. Sonunda eve girip doyuncaya kadar yemek yemeyen kimse kalmadı. Sonra yine sofrayı hazırladı, baktılar ki herkes yediği halde yemek aynen duruyordu.
Enes rivayetine şöyle devam etti: Sonra Rasulullah (sav), Ebu Talha, Ümmü Süleym ve Enes b. Malik de yemeklerini yediler. Buna rağmen bir miktar yemek de artmıştı, onu da komşularımıza hediye ettik.


    Öneri Formu
5385 M005322 Müslim, Eşribe, 143