Giriş

Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir: Hz. Ömer, Bedir savaşına katılmış yaşlı sahabilerle beraber beni de (istişare) meclisine dahil etti. Onlardan birisi bundan rahatsız olup; 'Bu çocuk neden bizimle beraber (istişareye) katılıyor? Oysa bizim onun yaşında oğullarımız var' dedi. Ömer de 'Bildiğiniz bir sebepten dolayı' dedi. Yine bir gün Ömer beni çağırdı ve onlarla birlikte meclise aldı. Bana öyle geliyor ki, o gün benim onlarla birlikte toplantılarda olmam gerektiğini onlara ispat etmek istiyordu. Sonra onlara: 'Allah'ın yardımı ve fethi gerçekleşince' (Nasr, 110/1) ayeti hakkında ne diyorsunuz?' diye sordu. Bir kısmı: 'Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah'a hamd ve istiğfar etmekle emrolunduk' dedi. Bazısı da hiç bir şey demedi. Ömer de bana hitaben: 'Ey Abdullah b. Abbas! Sen de mi öyle düşünüyorsun?' diye sordu. Ben de: 'Hayır' dedim. Ömer ise: 'Öyleyse ne diyorsun?' deyince, ben de 'Bu sure, Rasulullah'ın (sav) ecelinin kendisine bildirildiğini ifade etmektedir. Allah'ın yardımı ve fethi gerçekleşince ki bu senin ecelinin geldiğinin alametidir. Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlanma dile. Çünkü, O tövbeleri çokça kabul edendir (Nasr, 110/3) buyruluyor, dedim.
Bunun üzerine Ömer; 'Ben de bu ayetten aynen senin söylediklerini anlamıyorum' dedi.


    Öneri Formu
33565 B004970 Buhari, Tefsir, (Kevser) 4