Öneri Formu
Hadis Id, No:
27433, B006939
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ فُلاَنٍ قَالَ تَنَازَعَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَحِبَّانُ بْنُ عَطِيَّةَ فَقَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ لِحِبَّانَ لَقَدْ عَلِمْتُ الَّذِى جَرَّأَ صَاحِبَكَ عَلَى الدِّمَاءِ يَعْنِى عَلِيًّا . قَالَ مَا هُوَ لاَ أَبَا لَكَ قَالَ شَىْءٌ سَمِعْتُهُ يَقُولُهُ . قَالَ مَا هُوَ قَالَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالزُّبَيْرَ وَأَبَا مَرْثَدٍ وَكُلُّنَا فَارِسٌ قَالَ « انْطَلِقُوا حَتَّى تَأْتُوا رَوْضَةَ حَاجٍ - قَالَ أَبُو سَلَمَةَ هَكَذَا قَالَ أَبُو عَوَانَةَ حَاجٍ - فَإِنَّ فِيهَا امْرَأَةً مَعَهَا صَحِيفَةٌ مِنْ حَاطِبِ بْنِ أَبِى بَلْتَعَةَ إِلَى الْمُشْرِكِينَ فَأْتُونِى بِهَا » . فَانْطَلَقْنَا عَلَى أَفْرَاسِنَا حَتَّى أَدْرَكْنَاهَا حَيْثُ قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَسِيرُ عَلَى بَعِيرٍ لَهَا ، وَكَانَ كَتَبَ إِلَى أَهْلِ مَكَّةَ بِمَسِيرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِمْ . فَقُلْنَا أَيْنَ الْكِتَابُ الَّذِى مَعَكِ قَالَتْ مَا مَعِى كِتَابٌ . فَأَنَخْنَا بِهَا بَعِيرَهَا ، فَابْتَغَيْنَا فِى رَحْلِهَا فَمَا وَجَدْنَا شَيْئًا . فَقَالَ صَاحِبِى مَا نَرَى مَعَهَا كِتَابًا . قَالَ فَقُلْتُ لَقَدْ عَلِمْنَا مَا كَذَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ حَلَفَ عَلِىٌّ وَالَّذِى يُحْلَفُ بِهِ لَتُخْرِجِنَّ الْكِتَابَ أَوْ لأُجَرِّدَنَّكِ . فَأَهْوَتْ إِلَى حُجْزَتِهَا وَهْىَ مُحْتَجِزَةٌ بِكِسَاءٍ فَأَخْرَجَتِ الصَّحِيفَةَ ، فَأَتَوْا بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ خَانَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَالْمُؤْمِنِينَ . دَعْنِى فَأَضْرِبَ عُنُقَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا حَاطِبُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَالِى أَنْ لاَ أَكُونَ مُؤْمِنًا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ، وَلَكِنِّى أَرَدْتُ أَنْ يَكُونَ لِى عِنْدَ الْقَوْمِ يَدٌ ، يُدْفَعُ بِهَا عَنْ أَهْلِى وَمَالِى ، وَلَيْسَ مِنْ أَصْحَابِكَ أَحَدٌ إِلاَّ لَهُ هُنَالِكَ مِنْ قَوْمِهِ مَنْ يَدْفَعُ اللَّهُ بِهِ عَنْ أَهْلِهِ وَمَالِهِ . قَالَ « صَدَقَ ، لاَ تَقُولُوا لَهُ إِلاَّ خَيْرًا » . قَالَ فَعَادَ عُمَرُ فَقَالَ يَا رَسُولُ اللَّهِ قَدْ خَانَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَالْمُؤْمِنِينَ ، دَعْنِى فَلأَضْرِبَ عُنُقَهُ . قَالَ « أَوَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ بَدْرٍ ، وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللَّهَ اطَّلَعَ عَلَيْهِمْ فَقَالَ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ فَقَدْ أَوْجَبْتُ لَكُمُ الْجَنَّةَ » . فَاغْرَوْرَقَتْ عَيْنَاهُ فَقَالَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî), ona Husayn (b. Abdurrahman es-Sülemî), ona falanca (Sa'd b. Ubeyde es-Sülemî) rivayet etti:
Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib es-Sülemî) ile Hibban b. Atiyye kavga ettiler. Bunun üzerine Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib es-Sülemî) Hibban'a (b. Atiyye) şöyle dedi: Ben senin arkadaşını - Ali'yi (b. Ebu Talib) kastederek - kan dökmeye cüret ettiren şeyin ne olduğunu biliyorum. (Hibban) Dedi ki: Neymiş o babasız kalasıca? (Abdurrahman) Dedi ki: Onun söylediğini işittiğim bir şey. (Hibban) Dedi ki: Neymiş o (anlattığı)? (Abdurrahman) Dedi ki: Hz. Peygamber (sav) beni (Ali b. Ebu Talib), Zübeyr b. el-Avvam, ve Abu Mersed'i at üstünde gönderdi ve buyurdu: "Hâc bahçesine varıncaya kadar gidin - Ebu Seleme (Musa b. İsmail et-Tebzûkî) dedi ki: Abu Avana (Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî) böyle "Hâc" dedi - zira orada Hatib b. Ebu Belte'a'dan müşriklere yazılmış mektuba sahip bir kadın var. Onu bana getirin." Bunun üzerine biz atlarımız üstünde yola düştük ta ki Hz. Peygamber'in (sav) bize bildirdiği mevkide ona (kadına) deve üstünde gidiyorken yetişene kadar. (Hatib b. Ebu Belte'a) Mekke ehline Hz. Peygamber'in (sav) üzerilerine sefere çıkma niyetini yazmıştı. (Kadına) dedik ki: yanında bulunan mektup nerede? Kadın "ben de mektup falan yok" deyince devesini çöktürdük ve yükünün arasında (mektubu) aramaya başladık ancak bir şey bulamadık. İki arkadaşım ( Zübeyr b. el-Avvam ile Ebu Mersed) "biz onda mektup göremiyoruz" dediler. (Ali b. Ebu Talib) Dedi ki: Bunun üzerine ben şöyle dedim: "Biz Hz. Peygamber'in (sav) yalan söylemediğini biliyoruz." Sonra Ali (b. Ebu Talib) yemin etti: "Adına yemin olunana yemin olsun ki ya mektubu çıkarırsın yahut üstünü çıkartırız". Bunun üzerine kadın elini beline bağladığı kuşağına uzattı ve mektubu çıkardı. Kadını Hz. Peygamber'in (sav) yanına getirdiler. Ömer (b. el-Hattab) dedi ki: " (Hatib b. Ebu Belte'a) Allah'a (cc) Peygamberine ve müminlere ihanet etmiştir. Bırak ki boynunu vurayım. Hz. Peygamber (sav) buyurdu: Ey Hatib (b. Ebu Belte'a)! Seni bu işe sevk eden nedir? Dedi ki: Ben niçin Allah ve Peygamberine iman etmeyeyim?! Ancak ben kavmin (Mekkelilerin) bana karşı , (Mekke'de ki) ailemi ve malımı koruyacak, minnet borcu duymalarını istedim. Ayrıca senin ashabından herkesin Mekke'deki mallarını ve ailelerini Allah, akrabaları vasıtasıyla, korumaktadır. Hz. Peygamber (sav) buyurdu: Doğru konuştu. Ona sadece güzel olanı söyleyin. (Ali b. Ebu Talib) dedi: Ömer (b. el-Hattab) dedi ki: ‘Ey Allah’ın Resulü, o gerçekten Allah’a (cc) Peygamber’ine ve müminlere ihanet etmiştir. Bırak ki boynunu vurayım.’ Hz. Peygamber (sav) buyurdu: O Bedir gazvesine katılanlardan değil midir! Sen nereden biliyorsun (onun ölümü hak ettiğini) ki Allah'ın (cc) Bedir gazvesine katılanları görüp onlara şöyle dediği umulur: "Dilediğinizi yapın, zira ben size cenneti zorunlu kıldım”. Bunun üzerine (Ömer b. el-Hattab’ın) iki gözü yaşla doldu ve ‘Allah ve Peygamber’i en iyi bilendir!’ dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İstitâbetü'l-Mürteddîn ve'l-Muânidîn ve Kıtâlihim 9, 2/657
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.