Öneri Formu
Hadis Id, No:
148574, BS011739
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو سَهْلِ بْنُ زِيَادٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ سُفْيَانَ أَخْبَرَنَا صَالِحٌ وَهُوَ ابْنُ أَبِى الأَخْضَرِ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا افْتَتَحَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَيْبَرَ دَعَا يَهُودًا فَقَالَ :« نُعْطِيكُمْ نِصْفَ الثَّمَرِ عَلَى أَنْ تَعْمَلُوهَا أُقِرُّكُمْ مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ». قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَبْعَثُ عَبْدَ اللَّهِ يَخْرُصُهَا ثُمَّ يُخَيِّرُهُمْ أَنْ يَأْخُذُوهَا أَوْ يَتْرُكُوهَا وَإِنَّ الْيَهُودَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى بَعْضِ ذَلِكَ فَاشْتَكُوا إِلَيْهِ فَدَعَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ رَوَاحَةَ فَذَكَرَ لَهُ مَا ذَكَرُوا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هُمْ بِالْخِيَارِ إِنْ شَاءُوا أَخَذُوهَا وَإِنْ تَرَكُوهَا أَخَذْنَاهَا فَرَضِيَتِ الْيَهُودُ وَقَالَتْ : بِهَذَا قَامَتِ السَّمَوَاتُ وَالأَرْضُ ثُمَّ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ فِى مَرَضِهِ الَّذِى تُوُفِّىَ فِيهِ :« لاَ يَجْتَمِعُ فِى جَزِيرَةِ الْعَرَبِ دِينَانِ ». قَالَ : فَلَمَّا أُنْهِىَ ذَلِكَ إِلَى عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَرْسَلَ إِلَى يَهُودِ خَيْبَرَ فَقَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَامَلَكُمْ عَلَى هَذِهِ الأَمْوَالِ وَشَرَطَ لَكُمْ أَنْ يُقِرَّكُمْ يَعْنِى مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ وَقَدْ أَذِنَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى إِجْلاَئِكُمْ حِينَ عَهِدَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مَا عَهِدَ فَأَجْلاَهُمْ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ كُلَّ يَهُودِىٍّ وَنَصْرَانِىٍّ فِى أَرْضِ الْحِجَازِ ثُمَّ قَسَمَهَا بَيْنَ أَهْلِ الْحُدَيْبِيَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan b. el-Fadl el-Kattân Bağdat'da, ona Ebu Süheyl b. Ziyâd el-Kattân, ona İsmail b. İshak el-Kâdî, ona Muhammed b. el-Müsennâ, ona Said b. Süfyan, ona Salih ki o da İbn Ebu el-Ehdar'dır, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ona da Ebu Hüreyre rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) Hayber'i fethettiğinde Yahudileri çağırarak onlara şöyle dedi:"Kendi hesabınızdan işlemeniz şartıyla (Hayber hurmalıklarından çıkan) ürünün yarısını size veriyoruz. Ben size Allah azze ve celle'nin tasdik ettiği şeyi ikrar ediyorum." Ravi şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Abdullah'ı hasat edilen hurmanın miktarını belirlemek üzere onlara gönderiyor ve onları ikiye bölünen hasattan istediklerini almak veya bırakmak üzere muhayyer bırakıyordu. Bu konuyla ilgili Yahudiler Rasulullah'a (sav) gelerek şikayette bulundular, bunun üzerine Rasulullah Abdullah b. Ravâha'yı çağırarak ona Yahudilerin anlattıklarını bildirdi. Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: Ya Rasulullah, onlar tercih hakkına sahiptiler, diledikleri kısmı alabilir, istemediklerini bırakabilirlerdi, bıraktıklarını da biz alırdık ve onlar (bu taksimi) kabul etmişlerdi. Yahudiler de şöyle dedi: Gökler ve yeryüzü bu anlaşmayla ikame edilmişti. Daha sonra Rasulullah (sav) vefat etmeden önce hasta haldeyken şöyle buyurdu:"Arap yarımadasında iki din bir araya gelemez." Ravi şöyle dedi: Bu anlaşma Ömer (ra) döneminde nihayete erince, Ömer (ra) Hayber Yahudilerine haber göndererek şöyle dedi: Allah Rasulü (sav), sizinle bu mallar karşılığında ticaret yaptı ve size Allah'ın tasdik ettiğini kabul etmenizi şart koştu. Rasulullah (sav) sizinle antlaşma yaptığında, Allah Gazze ve celle sizin oradan çıkartılmanıza izin verdi. Bunun üzerine Ömer (ra) bütün Yahudileri ve Hıristiyanları Hicaz topraklarından çıkarttı ve onların topraklarını Hudeybiye halkı arasında taksim etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11739, 12/107
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Ehl-i Kitap, Hicazdan sürülmeleri
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Siyer, Havazin seferi
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Vasiyet, Hz. Peygamber'in