11699 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan ona da Amr'ın rivayet ettiğine göre Cabir b. Abdullah (r.anhumâ) şöyle demiştir:
Abdullah b. Übey kabrine konulduktan sonra Rasulullah (sav) kabrin başına geldi ve emir buyurdu, cenazesi kabrinden çıkarıldı. Ardından onu, dizlerinin üzerine koyup tükürüğünden üzerine üfürdü, sonra ona kendi gömleğini giydirdi. Allah en iyisini bilir (belki böyle yapmasının sebebi) Abdullah b. Übey (vaktiyle Rasulullah'ın (sav) amcası) Abbas'a bir gömlek giydirmişti.
Süfyan der ki: Ebu Harun “Rasulullah'ın (sav) üzerinde iki gömlek vardı. Abdullah'ın oğlu, Rasulullah'a 'ey Allah'ın Rasulü, teninize değen gömleği babama giydirseniz?' diye rica etti” demiştir.
Süfyan der ki: İlim ehline görüşüne göre, Hz. Peygamber (sav), Abdullah'a, yaptığına karşılık, kendi gömleğini giydirmiştir.
Açıklama: İlgili rivayetleri birleştiren şarihler, vaktiyle Bedir Savaşı'nda esir düşen kişiler arasında üzerinde gömleği olmayan Hz. Peygamber'in amcası Abbas'a (ra), Abdullah b. Übey'in bir gömlek giydirdiğini; bu nedenle Hz. Peygamber'in (sav), münafıkların başı olan bu kişinin cenazesine, sahabeden olan oğlu Abdullah'ın (ra) da talebini dikkate alarak bu şekilde davrandığını ifade etmektedirler.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona da Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet demiştir:
"Hz. Peygamber (sav), Uhud şehitlerinden iki kişiyi, bir örtünün içine sarıyor, ardından 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyordu. O iki şehitten biri kendisine gösterilince, mezara önce onu yerleştiriyor ve 'Ben, bu şehitler için kıyamet günü şahitlik yapacağım' diyordu. Hz. Peygamber (sav), şehitlerin kanlarıyla beraber, yıkanmadan ve cenaze namazları da kılınmadan defnedilmelerini istemiştir."
Açıklama: Ölen bir müslüman için kılınan cenaze namazı, onun müslüman olup hayırlı bir insan olduğuna namazını kılan müslüman cemaat tarafından bir şahitliktir. Hz. Peygamber'in (sav) 'Onlar için kıyamet günü ben şahit olacağım' buyurması, muhtemelen şehitlerin cenaze namazlarının kılınmadan defnedilmeleri sebebiyledir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhüma) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah (cc) Mekke'yi haram kılmıştır. Mekke, ne benden evvel ne de benden sonra bir kimse için helal değildir. Mekke bana sadece gündüzün bir saatinde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı korkutulmaz, kayıp eşyaları kimse tarafından alınamaz. Sadece onu sahibi araştırabilir."
Hz. Peygamber'in (sav) bu sözleri üzerine Abbas: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kuyumcular ve kabirlerimiz için ızhır otu müstesna olsun' dedi. Hz. Peygamber de (sav): "Izhır otu müstesnadır" buyurdu.
Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadiste "Kabirlerimiz ve evlerimiz için (ızhır müstesna olsun)" dediğini söyledi.
Ebân b. Salih, Hasen b. Müslim'den; o da Safiyye bt. Şeybe'den şöyle nakletmiştir: Kendisi: 'Ben Hz. Peygamber'den (sav) işittim, deyip bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Mucahid de Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan şöyle nakletti: 'Izhır; Mekkeliler'in demircileri, dökümcüleri ve evleri için (ihtiyaçtır).
Açıklama: Muhammed b. Şihab ez-Zührî ile İbn Abbas arasında inkita vardır.