11699 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Tavus, ona da İbn Abbâs'ın (ra) rivayet ettiğine göre;
"Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken, 'Bu ikisi azap görüyorlar. Buna sebep olan da büyük bir günah değildir. Bunlardan birisi küçük abdest bozarken örtünmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı' buyurdu. Sonra yaş bir dal alıp ikiye ayırdı. Her bir mezara bir parçasını dikti. Orada bulunanlar,
"- Ey Allah'ın rasûlü, Neden böyle yaptınız?" diye sordular.
"- Umulur ki, o dallar kuruyana dek onların azabı hafifletilir" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım bu hadisin içerisinde yer aldığı bâb başlığıdır: بَابُ عَذَابِ القَبْرِ مِنَ الغِيبَةِ وَالبَوْلِ
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona da Sâbit, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber’e hizmet eden Yahudi bir çocuk vardı. Bu çocuk bir gün hastalandı. Hz. Peygamber (sav) onu ziyarete geldi. Baş ucunda oturdu ve çocuktan Müslüman olmasını istedi. Çocuk yanında bulanan babasına baktı. Babası 'Ebu Kasım (sav) ne diyorsa yap' deyince de Müslüman oldu. Bir süre sonra Hz. Peygamber (sav) 'Çocuğu cehennem ateşinden kurtaran Allah’a hamdolsun' diyerek çocuğun yanından ayrıldı."
Açıklama: Muhammed b. Şihab ez-Zührî ile Ebu Hureyre arasında inkita vardır.
Salim dedi ki bize Abdullah b. Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) ve Übey b. Ka'b daha sonra İbn Sayyâd'ın bulunduğu hurmalığa gittiler. Hz. Peygamber (sav) onu gafil yakalamak kendi kendine konuşmasını dinlemek istiyordu. Bunun için de İbn Sayyâd Hz. Peygamber'i (sav) görmeden Rasulullah onu görmeliydi. Nitekim Hz. Peygamber (sav) onu kadife hırkasına bürünmüş yatıyorken gördü. Ondan anlaşılmayan hırıltılı bir ses geliyordu. Tam bu sırada İbn Sayyâd'ın annesi bir hurma ağacının arkasına gizlenmiş bulunan Hz. Peygamber'i (sav) gördü ve hemen İbn Sayyâd'a 'Yâ Safi! İşte Muhammed geldi' diye seslendi. Safi, İbn Sayyâd'ın adıdır. İbn Sayyâd yattığı yerden sıçrayarak kalktı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Şayet şu kadın oğlunu o halde bıraksaydı (ona haber vermeseydi), İbn Sayyâd'ın gerçekte ne olduğu ortaya çıkardı" buyurdu.
Şuayb kendi hadisinde 'Ferafasahu, ramrametun' veya 'zemzemetun' şeklinde nakletti. İshak el-Kelbî ve Ukayl 'Ramrametun' dedi. Mamer b. Raşid ise 'Ramzetun' olarak nakletti.
Açıklama: MÜSTAZ‘AF: Kur’ân-ı Kerîm’de toplum içerisinde ezilen, küçük görülen veya kendilerini öyle hisseden ya da sayılarının azlığı ve güçsüzlükleri sebebiyle etkisiz kalan kimseler için kullanılan bir tabir. Burada kastedilen mana ise hicret edemeyip Mekke'de kalan ve zayıf bırakılmak istenilen Müslümanlar'dır.