11699 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) telbiyesi 'Lebbeyke Allâhumme lebbeyk Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk inne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mulk lâ şerike leke (Buyur davetin baş üstüne ey Allah'ım buyur. Buyur emrini yerine getirmeye hazırım. Senin hiç ortağın yoktur. Şüphesiz hamd, nimet ve mülk Sana mahsustur, Senin hiçbir ortağın yoktur)' şeklinde idi."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A'meş, ona Umâre, ona Ebu Atiyye, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
Ben, Peygamber'in (sav) nasıl telbiye getirdiğini biliyorum. Şöyle diyordu: "Lebbeyk Allâhumme lebbeyk lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk inne'l-hamde ve'n-ni'mete lek."
Bu hadisin A'meş'ten rivayetinde Ebu Muaviye, Süfyan es-Sevrî'ye mutabaat etmiştir. Şu'be der ki: Bize Süleyman, ona Hayseme, ona Ebu Atıyye, ona da Aişe (bu hadisi) rivayet etmiştir.
Bize Ebu Mamer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona da Nafi' şöyle rivayet etmiştir:
"İbn Ömer (r.anhümâ) Zü'l-Huleyfe'de sabah namazını kıldığı zaman bineğinin hazırlanmasını emrederdi. Deveye semeri bağlandığında ona biner, devesi (ayağa kalkıp) onu düz hale getirdiğinde de kıbleye yönelirdi. Sonra Harem'e ulaşıncaya kadar telbiye getirirdi. Harem'e girdikten sonra telbiyeyi keserdi. Nihayet Zü Tuvâ'ya geldiğinde burada gecelerdi. Sabah namazını kılınca da yıkanırdı. İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) da böyle yaptığını söylerdi."
Bu hadisi Eyyüb'dan İsmail de rivayet ederek gusül abdesti alma konusunda Abdulvaris'e mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Ömer arasında inkita vardır. Bab başlığında kaydedilen bir hadis olduğundan, ravileri girilmeyip ravi onayı verilmiştir.
Bize Ebu Rabi Süleyman b. Davud, ona Füleyh, ona Nafi' şöyle demiştir:
İbn Ömer (r.anhuma) Mekke'ye doğru (hac ve umre için) yola çıkmak istediğinde, kokusuz bir yağ sürünüp Zü'l-Hüleyfe Mescidi 'ne gelir, orada namaz kıldıktan sonra bineğine binerdi. Bineği doğrulup ayağa kalktığında telbiye getirir, sonra da “ben, Peygamber'i (sav) işte böyle yaparken gördüm” derdi.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiy, ona İbn Avn, ona da Mücahid şöyle demiştir:
Biz, İbn Abbas'ın yanındaydık. Oradakiler Deccal hakkında konuşuyor ve Peygamber'in (sav): "Onun iki gözü arasında kafir yazılmıştır" buyurduğunu rivayet ediyorlardı. Bunun üzerine İbn Abbas “ben, Peygamber'den (sav) bunu işitmedim, ama şunu söyledi” dedi "Musa'ya gelince, onun vadi içinde, telbiye getirerek, aşağı doğru inişi hala gözlerimin önünde."