11699 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra), şöyle demiştir:
Ensar içerisinde mal ve hurma bahçesi en çok olan Ebu Talha idi. Ebu Talha'nın en çok sevdiği malı mescidin karşısındaki Beyruha denilen bahçeydi. Hz. Peygamber (sav) o bahçeye gelir ve içerisindeki temiz sudan içerdi. Enes şöyle devam etmiştir. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" (Âl-i İmrân, 3/92) ayet-i kerimesi nazil olunca Ebu Talha, Hz. Peygamber'e gelerek “Ey Allah'ın Rasulü, Allah teâlâ "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız" buyuruyor. Benim de en çok sevdiğim malım Beyruha'dır. O bahçeyi Allah için sadaka olarak veriyorum. Onunla Allah katında iyiliğe ulaşmayı ve benim için ahiret azığı olmasını umuyorum. Ey Allah'ın Rasulü, o bahçeyi Allah'ın uygun gördüğü yerde kullan” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "işte kazançlı mal budur" yada "işte sevap kazandıran mal budur" dedikten sonra, "bahçe hakkında senin daha önce söylediklerini duymuştum. Ben onu kendi akrabalarına vermeni uygun görüyorum" dedi. Ebu Talha da “öyle yapacağım Ey Allah'ın Rasulü” dedi. Ebu Talha bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti.
Ravh da, bu hadisi rivayet ederek, hadisin ravisine mütabaat etmiştir. Yahya b. Yahya ve İsmail, bu hadisi Malik'ten naklederken (râbıh) kazançlı lafzı yerine (râyıh) ecir kazandıran lafzını kullanmıştır.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir:
Peygamber Mekke'ye gelmek istediğinde "Allah'ın izniyle yarın menzilimiz, Kureyş ile Kinane oğullarının küfür üzerinde anlaştıkları Kinâne oğulları yurdu olacaktır" buyurmuştur.
Bize Humeydî, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Mina'da kurban kesme gününün ertesi gününde şöyle buyurdu:
"Bizler yarın Kinâne oğulları yurduna ineceğiz. Orada Kureyş ile Kinâne oğulları küfür üzerine yeminleşip anlaşmışlardı."
ez-Zührî dedi ki: Peygamber bununla Muhassab bölgesini kastetmiştir. Bu anlaşma, Kureyş ile Kinâne oğulları arasında, Haşim oğulları ile Abdulmüttalib oğulları -veya Müttalib oğulları- aleyhine, Peygamber'i kendilerine teslim edinceye kadar onlarla kız alıp vermemek, alışveriş yapmamak üzere yapılmıştı.
Selâme, Ukayl ve Yahya b. Dahhâk'tan, onlar da Evzâî'den naklettiğine göre kendisi şöyle dedi: Bana, Şihâb şöyle demiştir: Selâme ve Yahya, Hâşim oğulları ve Müttalib oğulları şeklinde rivayet ettiler.
Ebu Abdullah (el-Buhârî), Müttalib oğulları tabiri daha doğrudur, dedi.