11699 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardı. Geçen yirminci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Kendisiyle birlikte itikafa girenler de evlerine dönerlerdi. Rasulullah itikafa girdiği bir Ramazan ayında evine dönmeyi adet haline getirdiği gece itikaf yerinde kaldı ve insanlara bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında (hutbe), insanlara Allah'ın dilediği kadar konuştu. Sonra şöyle buyurdu: Ben Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardım. Sonra bana şu son on gün içinde itikaf etme fikri zahir oldu. Şimdi kim benimle birlikte itikaf yapmışsa itikafa girdiği yerde kalsın. Kadir gecesi bana gösterildi sonra o bana unutturuldu. Siz onu son on gün içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on gün içindeki tek sayılı gecelerde arayınız. Ben (rüyada) kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördüm."
(Biz gökyüzünde bulut göremiyorduk.) Bu gece gök boşandı ve şiddetli bir yağmur yağdı. Mescitte yirmi birinci gece Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı yere su aktı. Ben Peygamber (sav) sabah namazından ayrıldığında kendisine baktım ve yüzünün çamur ve su ile kaplandığını gördüm.
Açıklama: مَا شَاءَ اللَّهُ ifadesi Hz. Peygamber'in konuştuğu sürenin uzunluğundan kinayedir. Yani mana "Allah'ın dilediği süre kadar konuştu" olur. Diğer mana ise 'Allah'ın dilediği şeyleri emretti' olur.
Bize Ali b. Abdullah, ona Sufyân, ona Zuhrî, ona Ebû Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"Her kim inanır ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır. Her kim, inanır ve karşılığını Allah'tan bekleyerek kadir gecesini ikame ederse, geçmiş günahları bağışlanır."
Bu hadîsi ez-Zuhrî'den rivayet ederek Süleyman ibnu Kesîr el-Abdî, Sufyân ibnu Uyeyne'ye mutâbaat etmiştir
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nafi', ona da İbn Ömer anlatmıştır:
Ashab-ı Kiramdan bazıları rüyalarında Kadir gecesini son yedi gece içerisinde olduğu gösterildi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben kadir gecesiyle ilgili rüyalarınızın Ramazanın son yedi gecesi içinde birbirine uygun düşmüş olduğunu görüyorum. Dolayısıyla kim Kadir gecesini arayacaksa, ramazanın son yedi gecesi içinde arasın."
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, ona Yezid, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden birisi hoşuna giden bir rüya gördüğünde o, Allah'tandır. Onun için Allah'a hamd etsin ve onu başkalarına anlatsın. Eğer hoşlanmadığı başka bir rüya görürse o, şeytandır. Onun şerrinden Allah'a sığınsın ve ondan kimseye söz etmesin. Böylece o rüya kendisine asla zarar vermeyecektir."
Açıklama: Tirmizî'nin hadisin akabinde bulunduğu değerledirmelerden ''وَاحْتَجَّ بِهَذَا الْحَدِيثِ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır. Bu hadisi delil olarak kullanan Buharî mi, yoksa Buharî'nin hocası İbn Medînî mi tespit edilememiştir. ''سَلِ الْحَسَنَ'' ifadesi, ''Hasan'a sor (bakalım)'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır zira Hasan, irsal ile meşhur bir ravi olup özellikle Semura gibi sahabîlerden gerçekten hadis işitip işitmediği tartışma konusu olmuştur. Bundan dolayı onun durumu, tarafımızdan, özellikle vurgulanmak istenmiştir.
Açıklama: Hadisteki ''ضَامِنٌ'' ve ''مُؤْتَمَنٌ'' kelimelerinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, I, 523)