Giriş

Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim ve Abdülkerim el-Cezerî, onlara Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Hz. Ali (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav), Hz. Ali'ye kendisine (sav) ait olan kurbanların başında durmasını; kurban develerinin tamamının etlerini, derilerini ve sakatatlarını taksim etmesini fakat (kurbanlara ait) hiç bir şeyi kesim ücreti olarak vermemesini emretti."


    Öneri Formu
11601 B001717 Buhari, Hac, 121


    Öneri Formu
11602 B001718 Buhari, Hac, 122


    Öneri Formu
11604 B001719 Buhari, Hac, 124


    Öneri Formu
11608 B001720 Buhari, Hac, 124

Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir:

Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınız­da bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti:

“Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin or­tasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tu­tup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde ka­dar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu.

(Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır.

Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.


Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Halife b. Hayyat arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280806 B003813-2 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19

Bize Bündâr Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Anbes, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir:
"Ben, Rasulullah'ın (sav), (Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil)' ayetini okuduğunda, âmîn dediğini ve derken de sesini uzattığı işittim."
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ali ve Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edilmiştir. Vâil b. Hucr hadisi, hasen bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından, tâbiîn ve onlardan sonra gelenlerden ilim ehli pek çok kimse bu görüşte olup, 'Kişi âmîn derken sesini yükseltir, kısmaz' görüşünü benimsemişlerdir. Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. Bu hadisi bize Şu'be, ona Seleme b. Küheyl, ona Ebu Anbes Hucr, ona Alkame b. Vâil, ona da babası (Vâil), Hz. Peygamber (sav)'den şöyle rivayet etmiştir: 'Nebî (sav) 'Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil) ayetini okuyup bitirdiğinde, âmîn der ve derken de sesini kısardı.' Tirmizî, Muhammed (b. İsmail el-Buhârî)'den bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunduğunu aktarır: 'Bu konuda Süfyan hadisi, Şu'be rivayetinden daha sahihtir. Şu'be, bu hadisi naklederken bazı yerlerde yanılmıştır; Hadisin Ebu Anbes Hucr'dan geldiğini söylemiştir ki, doğrusu Hucr b. Anbes olmalıdır ve o Ebu Seken diye künyelenir. Senedde Alkame b. Vâil ilavesinde bulunmuştur. Ancak hadis Alkame'den rivayet edilmeyip Hucr b. Anbes vasıtasıyla Vâil b. Hucr'dan rivayet edilmiştir. Sonra 'Hz. Peygamber âmin derken sesini kıstı' demiştir, lakin doğrusu 'sesini uzattı' olmalıdır.' Tirmizî bu hadisi Ebu Zür'a'ya sorduğunu ve onu bu hadis hakkında şöyle dediğini de aktarır: 'Bu konudaki Süfyan hadisi, Şu'be'nin rivayetinden daha sahihtir. Nitekim Alâ b. Salih el-Esedî, Seleme b. Küheyl'den Süfyan'ın rivayetine benzer şekilde rivayette bulunmuştur'.


    Öneri Formu
11444 T000248 Tirmizi, Salat, 70

Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir, ona Abdülaziz b. Rüfey', ona Atâ, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) 'Ben cemrede taş atmadan önce farz olan ziyaret ta­vafını yaptım' dedi.
Hz. Peygamber (sav) "Bir sakıncası yok" buyurdu. Aynı şahıs veya başka bir kimse 'Ben kurbanımı kesmeden önce başımı tıraş ettim' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Bir sakıncası yok" buyurdu. Ben cemrede taş atmadan kurbanımı kestim, dedi. "Bir sakıncası yok" buyurdu.
Abdurrahim er-Râzî, ona İbn Huseym, ona Atâ, ona İbn Abbas Hz. Peygamber'den (sav) nakletti.
Kasım b. Yahya dedi ki, bana İbn Huseym, ona Atâ, ona da İbn Abbas Hz. Peyamber'den (sav) nakletti.
Affân deki ki bana Vuheyb, ona Abdullah b. Huseym, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas Hz. Peygamber'den (sav) nakletti.
Hammâd dedi ki, ona Kays b. Sa'd ve Abbâd b. Mansur, onlara Atâ, ona da Câbir b. Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi nakletti.


    Öneri Formu
11620 B001722 Buhari, Hac, 125


    Öneri Formu
11516 T000296 Tirmizi, Salat, 106


    Öneri Formu
11611 B001721 Buhari, Hac, 125


    Öneri Formu
11627 B001723 Buhari, Hac, 125