11698 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şu'be, ona Humeyd et-Tavîl, Enes b. Mâlik'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) çarşıda iken birisi, 'Yâ Ebe’l-Kâsım!' diye seslendi. Nebi (sav) o kişiye dönüp baktı. O kişi ben şuna seslendim dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav)
"Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın." buyurdu.
Bize Mâlik b. İsmail, ona Züheyr, ona Humeyd, Enes'in şöyle anlattığını rivayet etti:
Bir kimse Bakî (denilen yerdeki çarşıda) 'Yâ Ebe'l-Kâsım!' diye seslendi. Hz. Peygamber (sav) ona dönüp baktı. O kişi 'Ben seni kastetmedim.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav)
"Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın." buyurdu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile el-Humeydî arasında inkıta vardır.
Bana İshak, ona Habbân, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Ebu Halil, ona Abdullah b. Hâris ona da Hakîm b. Hizâm (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Satıcı ve müşteri bulundukları yerden ayrılmadıkları müddetçe cayma hakkına sahiptir." Hemmâm demiştir ki ben cayma hakkıyla ilgili kitabımda şunların üç defa yazılı olduğunu gördüm: Satıcı ve müşteri şayet doğru söyler ve şeffaf olurlarsa bu alışveriş onların için bereketli olur. Eğer yalan söyler ve gerçeği gizlerlerse, belki bir kar elde edebilirler fakat alışverişlerinin bereketi yok olur.
Ravi der ki: Bize Hemmâm, ona Ebu Teyyâh, ona Abdullah b. Hâris, ona Hakîm b. Hizâm bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona İsmail b. Zekeriya, ona Muhammed b. Sûka, ona Nâfi b. Cübeyr b. Mut'im ona da Âişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) 'Bir ordu Kabe'yi işgal etmek üzere yola çıkar, ancak Beydâ mevkiine geldiklerinde en başından sonuna kadar hepsi yerin dibine geçirilir' buyurdu. Bunun üzerine Âişe der ki: Ben 'ey Allah'ın Rasulü, aralarında ticaret için yola çıkanlar ve onlardan olmayanlar da varken, baştan sona onların hepsi nasıl yerin dibine geçirilir ki?' diye sordum, dedi. Hz. Peygamber şöyle 'Baştan sona onların hepsi yerin dibine geçirilir, sonra kıyamet gününde niyetlerine göre yeniden diriltilirler' buyurdu."
Bize Kuteybe, ona Cerir, ona el-A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra.) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Herhangi birinizin cemaatle kıldığı namaz, iş yerinde veya evinde (tek başına kıldığı) namazdan yirmi küsür derece daha üstündür. Sebebine gelince, o kimse güzelce abdest aldığı ve namazdan başka bir niyeti olmaksızın ve namaz kılmaktan başka bir istek kendisini harekete geçirmeksizin mescide geldiği zaman, attığı her adımdan dolayı bir sevap kazanır veya o adım sebebiyle kendisinden bir günah silinir. Abdestini bozmadan ve kimseye eziyet etmeden namaz kıldığınız yerde oturduğunuz müddetçe Melekler de sizin her birinize hayır duasında bulunurlar, 'Allah’ım! Ona merhamet eyle!' diye dua ederler."
Rasulullah (sav) şunu da söyledi: “Sizden birinizi, namaz kendisini orada tuttuğu sürece namazda sayılır.”