11698 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Selam, ona el-Fezârî Mervan b. Muaviye, ona Humeyd et-Tavîl, ona Sabit b. Eslem, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında, onların yürüttüğü ihtiyar bir kimse gördü. "Bunun durumu nedir?" diye sordu. Oğulları; '(Kabe'ye kadar) Yürümeyi adadı' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Şüphesiz ki Allah bu ihtiyarın kendine acı çektirmesine muhtaç değildir" buyurup ona (bineğe) binmesini emretti.
Bize Abdân, ona Yezid b. Zürey', ona Habib el-Muallim, ona Atâ, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir:
Hz. Peygamber (sav) hacdan döndüğünde ensardan olan Ümmü Sinan'a "(Bizimle) hac yapmana engel olan şey nedir?" diye sordu. Ümmü Sinan, kocası Ebu Sinan'ı kastederek 'Ebu filanın iki devesi var. Bunların birine binip hacca gitti. Diğeri de bizim bir arazimizi suluyor' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ramazan'da umre yapmak benimle birlikte hac yapmaya bedel olur."
Bu hadisi İbn Cüreyc, ona Atâ, ona İbn Abbas, ona da Hz. Peygamber (sav) tarikiyle nakletmiştir.
Ubeydullah da, Abdulkerim'den, o Atâ'dan, o Câbir'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Ziyâd'ın mevlâsı olan Kazaa, ona da Hz. Peygamber'le (sav) birlikte on iki savaşa katılmış olan Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'den duyduğum veya Hz. Peygamber'in (sav) söylediği, benim de çok hoşuma giden ve hayretimi çeken dört şey vardır: 'Hiçbir kadın yanında kocası veya mahremi bulunmadığı halde iki günlük mesafede yolculuğa çıkamaz. Ramazan ve kurban bayramları günlerinde oruç yoktur. İki namaz kılındıktan sonra namaz yoktur; ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar. Şu üç mescid dışında hiçbir mescid için yolculuğun meşakkatine katlanılmaz: Mescid-i Haram, benim mescidim (Mescid-i Nebî) ve Mescid-i Aksâ'."
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Said, ona Ebu Eyyüb, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Ukbe b. Amir şöyle demiştir:
"Kız kardeşim (Ümmü Hibban) Kabe'ye kadar yaya yürüyüp ziyaret etmeye kendini adamış ve kendisi için Peygamber'in (sav) bu husustaki görüşünü öğrenmemi benden istemişti. Ben de Peygamber'den fetva istedim. Peygamber (sav) de “Önce yaya yürüsün, sonra da (yorulunca) binsin” buyurdu."
Buhari der ki: Yezid b. Ebu Habib: Ebu Hayr, Ukbe'den ayrılmazdı. Bize Ebu Asım, ona İbn Cureyc, ona Yahya b. Eyyüb, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Ukbe (ra) rivayet edip yukarıdaki hadisi nakletti.