11698 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şu'be, ona Abdülazîz b. Suheyb, ona da Enes b. Mâlik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sahur yapın. Çünkü sahurda bereket vardır."
Bize Ebu Âsım, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekvâ (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî (sav), aşure günü insanlara şu çağrıda bulunması için bir adam gönderdi: '(Bugün) yemek yemiş olanlar, günün kalanını oruçlu olarak tamamlasın (ravilerden biri şüpheye düşüp bu ifadeyi 'oruç tutsun' şeklinde söylemiştir), yemek yemeyenler de yemeyip (oruç tutsun)'."
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer; (T) Ubeydullah dedi ki, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe şöyle söylemiştir:
Bilal gece ezan okurdu. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İbn Ümmü Mektum ezan okuyana dek yiyin ve için. Çünkü o, fecir doğana kadar ezan okumaz."
Ravilerden Kasım şöyle demiştir: İkisinin ezanı arasında fecr-i kazib ile ile fecr-i sadığın doğması arasındaki kadar bir fark vardır.
Açıklama: ''وَلَمْ يَكُنْ بَيْنَ أَذَانِهِمَا إِلاَّ أَنْ يَرْقَى ذَا وَيَنْزِلَ ذَا'' ifadesi, anlaşılabildiği kadarıyla tercümeye yansıtılmıştır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası, ona da Sehl b. Sa'd; (T) Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Ğassân Muhammed b. Mutarrif, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle söylemiştir:
'Beyaz iplik siyah iplikten ayrılıncaya dek yiyin ve için' ayeti indirildiğinde 'şafak' (مِنَ الْفَجْرِ) kısmı inmedi. Bundan dolayı bazı kimseler oruç tutmak istediklerinde ayağına beyaz ve siyah iplik bağlardı ve (iki ipliğin) rengi belli olana kadar yemeye devam ederlerdi. Sonra Allah, ayetin 'şafak' (مِنَ الْفَجْرِ) kısmına da indirdi de insanlar, bununla gece ve gündüzün kastedildiğini anladılar.'
Açıklama: Küşmîhenî rivayetinde ''السُّحور'' yerine ''السجود'' ifadesi yer almaktadır ve mesela Kastallânî'ye göre doğru olan ''السجود'' ifadesidir (Kastallânî, İrşâdü's-sârî, III, 364). Ancak tercümede, esas alınan neşre tabi olunmuştur.