11698 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip 'Şu topluluğun en rezili olan kimse ramazan ayında hanımı ile beraber oldu' dedi. Rasulullah (sav), 'Özgürlüğüne kavuşturacak bir köle bulabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Nebî (sav) "O zaman altmış fakiri doyurmaya imkanın var mı?' deyince, adam yine 'Hayır' dedi. Derken Rasulullah'a (sav) içinde hurma bulunan bir arak getirildi (ki ona zenbîl, sepet denilir). Nebî (sav) 'Yaptığının kefareti olarak bunu fakirlere yedir' buyurdu. Adam 'Bizden daha ihtiyaç sahibi olana mı! Medine'nin iki taşlığı arsında bizden daha muhtaç ev halkı yoktur ki' dedi. Rasulullah da (sav) 'O zaman onu ailene yedir' buyurdu."
Açıklama: ''الأَخِرَ'' ifadesi ile olarak şerhlerde net yoruma rastlanmamış, mevcut görüşler içerisinden biri tercih edilmiştir.
Bize Abdullah b. Münîr, ona Yezid b. Harun, ona Yahya b. Said, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid, ona da Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip 'Yandım!' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Neyin var, ne oldu?' diye sordu. Adam 'Ramazan ayında hanımımla beraber oldum' dedi. O esnada Hz. Peygamber'e (sav) arak denilen (içi hurma dolu) bir sepet getirildi. Rasulullah (sav) 'O yanan kişi nerede?' buyurdu. Adam 'Benim' deyince, Nebî (sav) de 'Al bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Nebî'nin (sav) huzurunda oturuyorken, bir adam geldi ve 'Helak oldum yâ Rasulallah!' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ne oldu, neyin ver?' diye sorunca, 'Oruçlu iken hanımımla beraber oldum' dedi. Nebî (sav), 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, adam 'Hayır' dedi. 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' deyince, adam yine 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Altmış fakiri doyurma imkanın var mı?' diye sorunca, adam 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav), bir müddet durdu. Biz bu haldeyken Rasulullah'a (sav) içinde hurma bulunan bir sepet getirildi. -Râvilerden biri arak'ın miktel (sepet, kova) olduğu açıklamasını yapmıştır- Hz. Peygamber (sav) 'Soru soran nerede?' buyurdu. Adam 'Benim' deyince de 'Al bunları, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam, 'Yâ Rasulallah! Benden daha fakir birine mi dağıtayım? Vallahi iki taşlık arasında -râvilerden biri 'Medine'nin iki taşlığı' açıklamasında bulunmuştur- benim ailemden daha fakiri yoktur!' dedi. Bu söz üzerine Nebî (sav), yan dişleri gözükene dek güldü. Ardından da 'Onu ailene yedir' buyurdu."
Bize Muallâ b. Esed, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) ihramlı ve oruçlu olduğu halde hacamat yaptırmıştır."
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) oruçken hacamat yaptırmıştır."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu.
Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.