Giriş

Bize Muhammed b. Halid, ona Muhammed b. Musa b. A'yen, ona babası, ona Amr b. Haris, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Muhammed b. Cafer, ona Urve, ona da Hz. Aişe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üzerinde oruç borcu olduğu halde ölen kişinin yerine velisi oruç tutar."
İbn Vehb, Musa b. A'yen'e mütâbaatta bulunup hadisi Amr'dan nakletmiştir. Bu hadisi Yahya b. Eyyub da İbn Ebu Cafer tarikiyle nakletmiştir.


    Öneri Formu
13371 B001952 Buhari, Savm, 42

Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:

"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."

Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.


    Öneri Formu
13372 B001953 Buhari, Savm, 42

Bize İshak el-Vâsitî, ona Hâlid, ona eş-Şeybânî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle rivayet etmiştir:

"Rasulullah (sav) ile bir yolculukta beraber idik. Kendisi (sav) oruçlu idi. Güneş batınca topluluktan birine (Bilal'e) 'ey falanca kalk, bizim için sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Rasulullah (sav) tekrar '(binekten) in, bizim için sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar '(binekten) in ve bize sevik ez' buyurdu. Adam 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar '(binekten) in ve bize sevik ez' buyurdu. Adam indi ve seviki ezdi. Rasulullah (sav) onu içti, sonra (parmağıyla doğu tarafını göstererek) 'gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar' buyurdu."


Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.

    Öneri Formu
13374 B001955 Buhari, Savm, 43

Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona da eş-Şeybanî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle demiştir:

"Rasulullah (sav) ile bir yolculukta idik. O (sav) oruçlu idi. Güneş batınca (Bilal'e), 'iniver de bizim için sevik ez' buyurdu. (Bilal) 'ey Allah'ın Rasulü, Akşamı bekleseniz' dedi. Rasulullah (sav) tekrar 'in, bizim için sevik ez' buyurdu. Bilal 'ey Allah'ın Rasulü, henüz akşama erişmediniz' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar 'in ve bize sevik ez' buyurdu. (Bilal) de indi ve seviki ezdi. (Rasulullah (sav) onu içti,) sonra parmaklarıyla doğu tarafını göstererek 'gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar' buyurdu."


Açıklama: Sevîk: Öğütülmüş buğday veya arpadan yapılan bir tür yiyecek. اجْدَحْ: ifadesi de sevîk gibi yiyecekleri su ile ezerek karıştırma anlamında kullanılmaktadır.

    Öneri Formu
13375 B001956 Buhari, Savm, 44

Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Yahya, ona da Ebu Seleme, Âişe'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Üzerimde ramazan ayından kalma oruç borcu olurdu da onları ancak (gelecek senenin) şaban ayında kaza edebilirdim."
Hadisin râvisi Yahya (bu gecikmenin), Nebî'den (sav) kaynaklanan meşguliyetten dolayı veya Nebî (sav) ile ilgilenmekten kaynaklandığını ifade etmiştir.


    Öneri Formu
13369 B001950 Buhari, Savm, 40

Bize Yahya b. Kaza'a, ona Malik, ona İbn Şihâb (T); bize Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:

Veda Haccı sırasında, Rasulullah (sav) insanlara namaz kıldı­rdığı sırada Abdullah İbn Abbâs bir eşek üzerinde geldi. Eşek safın önünden yürüdü gitti, İbn Abbâs da eşekten indi ve insanlarla beraber saf oldu.


    Öneri Formu
287263 B004412-2 Buhari, Megâzî, 77

Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mes'ûd, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Âişe şöyle demiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşıp ağrısı şiddet­lenince, benim odamda bakılmak üzere kadınlarından izin istedi. Onlar da izin verdiler. Bunun üzerine Abbas b. Abdulmuttalib ile başka bir adam arasında, takatsizlikten ayakları yerde sü­rünerek çıkıp benim odama geçti.

Ubeydullah der ki: Ben Âişe'nin söylediğini Ab­dullah (b. Abbas)'a aktardım, o da bana "Âişe'nin ismini söylemediği diğer adamın kim olduğunu bili­yor musun?" diye sordu. Ben de "hayır, bilmiyorum" dedim. İbn Abbas "o, Ali'dir" dedi.

Hz. Peygamber'in (sav) zevcesi Âişe şöyle şöyle derdi: Rasulullah be­nim evime girdiği ve ağrısı şiddetlendiği zaman "Benim üzerime ağız bağları çözülmemiş (kullanılmamış, temiz) ye­di kırba su dökün! belki (biraz rahatlarım da bu sayede) insanla­ra tavsiyede bulunabilirim" buyurdu. Biz Hz. Peygamber'i (sav), eşi Hafsa'ya ait bir leğenin içine oturttuk. Sonra o kırbaların suyundan üzerine dökmeye başladık. Nihayet Rasulullah (sav) eliyle bize 'yeter' diye işaret buyurdu.

Aişe der ki: Bundan sonra Rasulullah (sav) mescide insanların yanı­na çıkıp, onlara namaz kıldırdı ve konuşma yaptı.


    Öneri Formu
287264 B004442-2 Buhari, Megâzî, 83

Bana Übeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas(r.anhum) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine ol­sun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edin­diler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.


    Öneri Formu
287265 B004443-2 Buhari, Megâzî, 83


Açıklama: Hadisin açıklanmaya muhtaç olduğu izahtan varestedir.

    Öneri Formu
13370 B001951 Buhari, Savm, 41


    Öneri Formu
13373 B001954 Buhari, Savm, 43