Giriş

Bize Abdullah b. Yusuf, bize Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Şehir dışından ticaret mallarını pazara inmeden yolda karşılayıp (satın almayın)."


    Öneri Formu
13464 B002165 Buhari, Büyu', 71

Bize Musa b. İsmail, ona Cüveyriye, ona Nâfi, ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir:
Biz ticaret kervanlarını yolda karşılayıp onlardan yiyecek satın alırdık. Hz. Peygamber (sav) kervan yiyecek pazarına ulaşmadan alışveriş yapmamızı yasakladı.

Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: Übeydullah'ın rivayeti, kervanı yolda karşılama olayının çarşının üst tarafında olduğunu açıklamaktadır.


    Öneri Formu
13465 B002166 Buhari, Büyu', 72

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişâm b. Urve, ona Babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Berîre bana geldi ve "ben, hürriyetimi satın almak üzere, sahiplerimle her yıl bir ûkıyye (40 dirhem ödemek) üzere dokuz ûkıyye (360 dirhem) karşılığında anlaşma yaptım, bana yardım eder misin?" dedi. Ben de "eğer sahiplerin sen hürriyetine kavuştuktan sonra velayetini bana verirse, ben bu bedeli (dokuz ûkiyyeyi) onlara bir defada öderim" dedim. Bunun üzerine Berîre bu teklifi sahiplerine götürdü, ancak sahipleri bu teklifi reddetti. Sahiplerinin yanından döndüğünde Hz. Peygamber (sav) Âişe'nin yanında oturuyordu. Berîre Âişe'ye "teklifini onlara sundum, ancak velayetin kendilerine ait olmaları dışındaki teklifi reddettiler." dedi. Hz. Peygamber (sav) Berîre'nin dediğini duydu. Aişe de konuyu Hz. Peygamber'e anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Berîre'yi onlardan satın al ve velayet şartından onlar lehine vazgeç. Velayet hiç şüphesiz azat edene aittir" buyurdu. Âişe de Berîre'yi bu şekilde satın alıp hürriyetine kavuşturdu. Son­ra Rasûlullah (sav) insanlar içinde ayağa kalkıp Allah'a hamd ve sena et­ti, ardından "Bundan (Allah'a hamd ettikten) sonra, bazı adamlara ne oluyor ki Allah'ın kitabında bulunmayan şartlar öne sürüyorlar. Allah'ın kitabında bulunma­yan herhangi bir şart, yüz kere şart kılınmış olsa da muhakkak su­rette bâtıldır, Allah'ın hükmü uyulmaya en layık, Allah'ın şartı da en sağlam ve en güvenilecek şarttır. Velayet ancak hürriyete kavuşturan kimseye aittir." buyurdu.


    Öneri Formu
13467 B002168 Buhari, Büyu', 73

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Müminlerin annesi Âişe bir cariye satın alıp, onu hürriyete kavuşturmak istedi. Ca­riyenin sahipleri "Biz bu cariyeyi, velayet hakkı bizde olmak kaydıyla satarız" dediler. Âişe onların bu şartını Rasûlullah'a (sav) bildirdi. Rasûlullah (sav) "Bu şart, senin velâyet hakkına engel olmaz. Çün­kü velâyet hakkı azat edene aittir." buyurdu.


    Öneri Formu
13468 B002169 Buhari, Büyu', 73

Bize Ebu Velîd, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Mâlik ibn Evs, ona da Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Buğdayı buğdayla satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç. Arpayı arpa ile satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç. Hurmayı hurmayla satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç."


    Öneri Formu
13469 B002170 Buhari, Büyu', 74

Bize İsmail, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) muzâbene satışını yasakladı. Muzâbene ağaç üzerindeki yaş hurmayı (tahmin edip, fazla gelirse benimdir, eksik gelirse tamamlaması bana aittir, diyerek) ölçekle kuru hurma karşılığında satmaktır.
Aynı şekilde dalında yaş üzümü de (tahmin edip, fazla gelirse benimdir, eksik gelirse tamamlaması bana aittir, diyerek) ölçekle Kuru üzüm karşılığında satmaktır.


    Öneri Formu
13470 B002171 Buhari, Büyu', 75

Bize Ebu Numân, ona Hammâd b. Zeyd, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) muzâbene satışını yasakladı. Muzâbene ağaç üzerindeki yaş hurmayı tahmin edip, fazla gelirse benimdir, eksik gelirse tamamlaması bana aittir, diyerek ölçekle kuru hurma karşılığında satmaktır.


    Öneri Formu
13471 B002172 Buhari, Büyu', 75

(abdullah b. Ömer) der ki: Zeyd b. Sabit bana Hz. Peygam­ber'in (sav) ağaç üzerindeki yaş meyveyi, kuruduğunda oluşturabileceği kuru hurma miktarını hesaplayarak satmaya izin vermiştir.


    Öneri Formu
13472 B002173 Buhari, Büyu', 75

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona da Malik b. Evs yüz dinarını dirhemle değiştirmek istediğini söyleyerek şöyle demiştir:
Talha b. Ubeydullah beni çağırdı. Birbirimizle bu para değiştirme işini görü­şüp anlaştık. Hatta benden altınları aldı ve elinin içinde çevirmeye başladı. Sonra "hazinecim olan zât Gâbe or­manından gelince (dirhemleri ondan alıp) sana veririm" dedi. Ömer bu konuşmayı duydu ve hemen bana "vallahi sen gümüşleri Talha'dan alıncaya kadar ondan ayrıl­mayacaksın. (Çünkü) Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: 'Altını altın ile değiştirmek faizdir, ancak peşin alıp vermek hariç. Buğdayı buğdayla değiştirmek de faizdir, ancak peşin alıp vermek hariç. Arpayı arpa ile satıp değiştirmek de faizdir, ancak peşin alıp vermek hariç.'"


    Öneri Formu
13473 B002174 Buhari, Büyu', 76


Açıklama: أَعْلَى السُّوقِ çarşının üst tarafı esasında çarşının içinde anlamında çeviri yapılır. Zira bu ifade telakki'r-rukban/yani satıcıları şehre varmadan yolda karşılamak anlamında olmadığını beyan için kullanılmıştır.

    Öneri Formu
13466 B002167 Buhari, Büyu', 72