Giriş

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Esved b. Kays, ona da Cündeb şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), rahatsızlanmıştı; bir ya da iki gece kalkamadı. Bir kadın, yanına geldi ve 'Ey Muhammed, görüyorum ki şeytanın seni kesinlikle terk etmiş' dedi. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Kuşluk vaktine, çöktüğü zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da (Duhâ, 93/1-3)' ayetlerini indirdi.


Açıklama: Hadis metninde yer alan kadının Ebu Süfyanʼın kız kardeşi ve Ebu Lehebʼin karısı olan Ümmü Cemil olduğu kaydedilmiştir (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).

    Öneri Formu
13624 B004983 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 1

Bize Ali b. Abdullah, ona Ebu Üsâme, ona Ebu Umeys, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona da Ebu Musa (el-Eş'arî) (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Aşure günü, Yahudiler'in bayram olarak kabul ettikleri bir gündü. Nebî (sav) (müslümanlara hitaben) 'Sizler de o günü oruçlu geçirin' buyurdu."


    Öneri Formu
13612 B002005 Buhari, Savm, 69

Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî'nin (sav), başka günlere üstün tutarak oruçlu geçirmek için araştırıp sorduğu şu gün ve ayın dışında başka bir günü ve ayı görmedim: Aşure gününü ve ramazan ayını."


    Öneri Formu
13613 B002006 Buhari, Savm, 69

Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid, ona da Seleme b. Ekvâ (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Eslem kabilesine mensup bir kişiden insanlara şöyle bir ilanda bulunmasını istemiştir: 'Bugün yemek yiyenler, günün kalan kısmında oruç tutsun. Yemek yemeyenler de oruçlarına devam etsin. Çünkü bu gün, aşure günüdür.'"


    Öneri Formu
13615 B002007 Buhari, Savm, 69

Bize Musa b. İsmail, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Ebu Osman şöyle demiştir:

Ümmü Seleme, Hz. Peygamber'in yanında iken Cibril, Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve onunla ko­nuşmaya başladı. Peygamber (sav) Ümmü Seleme'ye "Bu kimdir?" dedi ya da benzeri bir soru sordu. Ümmü Seleme de “bu Dıhye'dir” dedi. Cibril kalkıp gittikten sonra Ümmü Seleme “Allah'a yemin ederim ki, Hz. Peygamber'in (sav), hutbeye çıkıp Cibril haberini sahabeye bildirdiğini işitene kadar, ben Cibril'i, Dıhye'den başka biri sanmadım” dedi veya buna benzer bir ifade kullandı.

Babam der ki: Ben Ebu Osman'a “bu hadisi kimden işittin?” diye sordum, o da “Usame b. Zeyd'den” dedi.


    Öneri Formu
13621 B004980 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 1

Bize Ebu Nuaym, ona Hemmâm, ona Atâ; (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle rivayet etti:
Ya'la, "Keşke, vahiy alırken Rasulullah'ı (sav) bir görebilseydim" derdi. Hz. Peygamber (sav), beraberinde ashabından insanlar, üzerinde de kendisini gölgeleyen bir örtü olduğu halde Cîrâne'de bulunuyordu. Birden kokuya bulanmış bir adam çıkageldi ve "Yâ Rasulullah, kokuya bulandıktan sonra cübbe ile ihrama giren biri hakkında ne dersin?" dedi. Hz. Peygamber (sav), bir süre baktı ve (o esnada) kendisine vahiy geldi. Ömer, (hemen), Ya'lâ'ya gel (diye) işaret etti. Ya'lâ da geldi ve başını örtünün altına soktu. Bir de baktı ki, Hz. Peygamber (sav) homurdar halde ve yüzü kıpkırmızı kesilmiş. Bu şekilde bir müddet geçti. Daha sonra bu hal ondan gitti ve "Az önce bana umreden soran zât nerede?" diye sordu. Adam arandı ve Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna getirildi. Ona, "Üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka, cübbeyi de çıkart, ardından hacc yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.


    Öneri Formu
13626 B004985 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 2

Bize Amr b. Muhammed, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih b. Keysân, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Allahu teâlâ, vefatına kadar Rasulullah'a (sav) peş peşe, aralıksız vahyetti. Öyle ki Onun ruhunu aldığı zaman diliminde, önceden gelenden daha çok vahiy geliyordu. (Vahyedilecek ayetler bittikten) sonra Rasulullah (sav) vefat etti.


Açıklama: vahiy Hz. Peygamber'e nübüvvetin başlangıcında azar azar gelmiştir. Daha sonra giderek sıklaşmıştır. Ancak buna rağmen 'tıvâl' denilen uzun surelerden az bir kısmı Mekke döneminde indirilmiştir. Ahkamla ilgili uzun sureler ise Medine döneminde nazil olmuş; Hz. Peygamberʼin vefatına yakın zaman diliminde bu ayetlerin nüzulu yoğunlaşmıştır (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).

    Öneri Formu
13623 B004982 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 1

Bize Übeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Âişe (r.anha) ve İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Kur'an-ı Kerim Hz. Peygamber'e (sav) on yıl Mekke'de, on yıl da Medine'de nazil oldu.


    Öneri Formu
13620 B004978 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 1


    Öneri Formu
13622 B004981 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 1


    Öneri Formu
13625 B004984 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 2