11698 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc; (T) Bana Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona İbn Cüreyc, ona Yahya b. Abdullah b. Sayfî, ona İkrime b. Abdurrahman b. Hâris, ona da Ümmü Seleme şöyle haber vermiştir:
Peygamber (sav) hanımlarından bazısının evine bir ay süreyle girmeyeceğine yemin etti. Yirmi dokuz gün geçince günün başında yahut sonunda yanlarına girdi. Kendisine “Ey Allah'ın Peygamberi! Sen bir ay kadınların yanına girmemeğe yemin etmiştin?” denildi. Peygamber (sav) "Ay yirmi dokuz gün de olmaktadır" buyurdu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Mervân b. Muaviye, ona da Ebu Ya'fûr şöyle demiştir:
Ebu Duhâ'nın yanında (bir ayın kaç gün olduğunu) tartışıyorduk. Ebu Duhâ, İbn Abbâs'tan rivayetle şöyle dedi: Bir gün sabaha baktık ki Peygamber'in (sav) eşleri ağlıyor ve her birinin yanında ailesinden birileri vardı. Ben hemen mescide gittim, bir de gördüm ki, mescit insanlarla dopdolu. Ardından Ömer b. Hattâb geldi ve Peygamber'in (sav) yanına geçti. Hz. Peygamber (sav) kendi odasındaydı. Ömer selam verdi, kimse selamını almadı. Tekrar selâm verdi, yine hiç kimse almadı. Sonra yine selam verdi, yine kimse almadı. Sonra (Bilal) onu davet etti, Ömer Peygamber'in (sav) yanına girdi ve “eşlerini boşadın mı?” diye sordu. Peygamber (sav) "hayır, lâkin onlardan bir ay ayrılmaya yemin ettim" buyurdu. Yirmi dokuz gün bekledi, sonra kadınlarının yanına girdi.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem’a'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Sizden biri karısını, köle döver gibi dövmesin. Günün sonunda o kadınla birlikte olacaktır."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona dan Ebu Hureyre'nin (ra)'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Kocası yanındayken, bir kadının, kocasının izni olmadan nafile oruç tutması helal değildir. Yine bir kadın, kocasının izni olmadan evine kimseyi alamaz. Bir kadın kocasının izni olmadan aile bütçesinden (alışılagelmişin dışında çok fazla) harcama yaparsa, yapılan harcamanın yarısı, kocaya geri ödenir."
Yine Ebu Zinâd bu hadisi Mûsâ'dan, o babası (Musa b. İmrân)'dan, o da Ebu Hureyre'den oruç konusunda rivayet etmiştir
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir:
"Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."
Bize Osman b. Heysem, ona Avf, ona Ebu Recâ, ona da İmran Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi; cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı."
Eyyûb ve Selm b. Zerîr bu hadisin rivayetinde Avf'a mutabaat etmiştir.