11698 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Cureyc, ona Abdullah ibn Ebu Muleyke, ona da dedesi (Züheyr b. Abdullah) "Bir adam diğerinin elini ısırdı, o da elini çekmesiyle ısıranın dişini düşürdü. Ebu Bekir de o dişi heder kıldı" diyerek bu kıssanın benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama: kıssanın detayı için B002265 numaralı hadise bakınız.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Ya'lâ b. Müslim ve Amr b. Dinâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona İbn Abbas (r.anhuma), ona da Ubeyy b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"(Hızır ile Musa) yürüdüler, derken yıkılmak üzere olan bir duvara denk geldiler" (Kehf, 77)
Saîd der ki: Hızır eliyle duvara şöyle işaret etti ve ellerini duvarın üzerine kaldırıp onu doğrultuverdi.
Ya'lâ da der ki: Ben Saîd'in, "Hızır elini duvara sürdü ve onu doğrulttu" dediğini sanıyorum. Musa Hızır'a "eğer isteseydin elbette bu iş karşılığında bir ücret alırdın" dedi.
Saîd der ki: Karnımızı doyuracağımız bir ücret alırdın.
Açıklama: Kıssanın tamamı için B003401 numaralı hadis bakınız.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in eşi Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) ile Ebu Bekir, Dîloğullarından, kılavuzlukta son derece mahir olan bir adamı kılavuz olarak tuttular. Bu adam Kureyş kâfirlerinin dini üzere idi. Hz. Peygamber (sav) ile Ebu Bekir develerini ona teslim ettiler ve üç gece sonra, üçüncü gecenin sabahında Sevr mağarasında buluşmak üzere sözleştiler.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona Âişe, ona da Peygamber (sav); (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Rifâa el-Kurazî bir kadınla evlendi. Sonra da o kadını boşadı. Kadın da başka biriyle evlendi. Sonra bu kadın Peygamber'e gelip, kocasının cinsel ilişkiye giremediğini ve kocasının cinsel organın ancak elbise saçağı gibi gevşek olduğunu anlattı. Peygamber (sav) kadına "Sen ikinci kocanın balçığından tatmadıkça, kocan da senin balçığından tatmadıkça, ilk kocana dönemezsin" buyurdu
Bize Yakub b. İbrahim, ona İsmail b. Uleyye, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Safvân b. Ya'lâ, ona da Ya'lâ b. Umeyye (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ben Peygamber (sav) ile birlikte zorluk ordusunda (Tebük seferinde) gazaya çıktım. Bu gaza benim amellerimin en sağlamı, en değerlisi idi. Benim ücretli bir hizmetçim vardı. Bu hizmetçi yolda birisi ile döğüştü. İki kavgacıdan biri öbürünün parmağını ısırdı. Hizmetçi elini, ısıran kişinin ağzından hızla çekti de, ısıranın ön dişini söktü. O da Peygamber'e (sav) gelip şikâyet etti. Hz. Peygamber (sav) dişin diyetini düşürdü ve "Bu adam elini senin ağzın içinde bırakır mı ki, sen erkek devenin (yan dişleriyle sert yem) yediği gibi, onun elini koparsa mıydın?" buyurdu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes şöyle söylemiştir: Abdurrahman b. Avf, bir çekirdek ağırlığında (altın mehir vererek) bir kadınla evlendi. Ardından Hz. Peygamber (sav) onda damatlık neşesi gördü ve durumunu sordu. Abdurrahman da 'ben bir kadınla bir çekirdek ağırlığında (altın mehir vererek) evlendim' dedi.
Katâde, Enes'ten 'Abdurrahman b. Avf bir çekirdek ağırlığındaki altını (mehir vererek) bir kadınla evlendi' şeklinde rivayette bulunmuştur.