Giriş

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Sevr, ona da Halid b. Ma’dân, Ebu Ümame’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) sofrasını kaldırdığı zaman şöyle dua ederdi: 'Rabbimiz! Tertemiz ve çok, bereketli, ne kadar yapsak da yetersiz kalacak, dilimizden düşürmediğimiz ve vazgeçemediğimiz tüm övgüler sanadır Allah'ım."


    Öneri Formu
17019 B005458 Buhari, Et'ıme, 54

Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Muhammed -b. Ziyâd-, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Birinize hizmetçisi yemek getirdiği zaman eğer onu yanına oturtup yediremeyecekse (hiç olmazsa) ona bir iki yemelik veya bir iki lokmalık yemek versin. Çünkü yemeği pişirirken sıcaklığa ve zahmete o hizmetçi katlanmıştır."


    Öneri Formu
17022 B005460 Buhari, Et'ıme, 55

Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Ebu Üsame, ona A'meş, ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Ebu Mesud el-Ensarî şöyle demiştir:
"Ensar'dan Ebu Şuayb diye bir adam ve onun kasap bir kölesi vardı. Bir gün Hz. Peygamber (sav) ashabı ile beraberken Ebu Şuayb Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi ve O'nun aç olduğunu yüzünden anladı. Derhal kasap olan kölesine gitti ve 'Bana beş kişiye yetecek yemek yap. Davet edeceğim beş kişiden biri Nebi (sav) olacak' dedi. Bunun üzerine köle azıcık bir yemek yaptı. Sonra Ebu Şuayb, Hz. Peygamber'e (sav) gelip onu yemeğe davet etti. Rasul-i Ekrem (sav) ve arkadaşları Ebu Şuayb'ın evine giderlerken peşlerine altıncı bir kişi takıldı. Eve vardıklarında Efendimiz (sav) 'Ey Ebu Şuayb! Peşimize biri daha takıldı. İstersen içeri girmesine izin ver, istersen verme' buyurdu. Ebu Şuayb, 'Olur mu öyle şey, buyursun gelsin!' dedi."


    Öneri Formu
17024 B005461 Buhari, Et'ıme, 57


    Öneri Formu
17020 B005459 Buhari, Et'ıme, 54


    Öneri Formu
17026 B005462 Buhari, Et'ıme, 58


    Öneri Formu
17028 B005463 Buhari, Et'ıme, 58


    Öneri Formu
17029 B005464 Buhari, Et'ıme, 58


    Öneri Formu
17031 B005465 Buhari, Et'ıme, 58

Bize Abdan, ona Ebu Hamza, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Hz. Peygamber (sav) "Her kim bir başkasının malını elde etmek için yalan yemin ederse, Allah'ın gazabına uğramış olduğu halde Allah'a kavuşur" buyurdu. Ardından Allah Teala "Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle satanlara gelince, işte onların ahirette hiç nasipleri yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için elem veren bir azap vardır." (Âl-i İmrân, 77) ayetini indirdi.
(Abdullah b. Ömer bunu anlattığı) sırada Eş'as b. Kays geldi ve "Ebu Abdurrahman, size ne anlatıyor? Bu ayet benim hakkımda indirildi" diyerek şöyle anlattı:
Amcaoğlumun arazisinde bana ait bir kuyu vardı. Rasulullah (sav) bana "(kuyunun sana ait olduğuna dair) şahitlerini var mı?" buyurdu. Ben de "şahitlerim yok", dedim. Rasulullah (sav), "Öyle ise yemin etmesini iste" buyurdu. Ben "Ey Allah'ın Rasulü, o yalan yere yemin eder" dedim. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Her kim birinin malını elde etmek için yalan yere yemin ederse..." sözünü hatırlattı. Allah da Peygamberinin sözünü tasdik ederek, bu ayeti indirdi.


    Öneri Formu
17027 B002356 Buhari, Musakât, 4


    Öneri Formu
17018 B005457 Buhari, Et'ıme, 53