11700 Kayıt Bulundu.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Şube, ona Zübeyd, ona da Amir eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Hz. Peygamber (sav) kurban bayramı hutbesini irad ederken işittim 'Bu günümüzde bizim ilk yapacağımız şey, (bayram) namaz kılmamızdır. Ondan sonra (musalladan evlerimize) dönüp kurban kesmemizdir. Her kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur. Her kim kurbanını namazdan önce keserse, bu ancak ailesine takdim etmekte olduğu bir et demek olup kurban ibadeti ile hiçbir münasebeti yoktur' buyurdu. Ebu Burde 'Ey Allah’ın Rasulü, namazı kılmadan önce kesmiş bulundum, yanımda da bir yaşını bitirmiş keçiden daha iyi bir oğlak var' dedi. Nebi (sav) 'Onu, onun yerine kes fakat senden sonra hiçbir kimse için bu (kurbanın) yerini tutmayacaktır ya da yeterli gelmeyecektir' buyurdu."
Bize Ali b. Abdullah, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyüb, ona Muhammed (b. Sirin), ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) “Kurbanını namazdan önce kesmiş olan bir daha kurban kessin” buyurdu. Bunun üzerine bir adam “Bugün, et yemenin istendiği bir gündür” dedi ve komşularının ete olan ihtiyacını dile getirdi, Hz. Peygamber (sav) de ona hak vermiş göründü. Adam “Benim (yaşına basmamış yavru) bir oğlağım var. Fakat İki koyundan daha iyi” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber o kişiye (yaşını doldurmamış oğlak kesmesi için) izin verdi. -Fakat bu ruhsat başkalarını da kapsar mı bilemiyorum.- Daha sonra Hz. Peygamber (sav) (kurban için beklettiği) iki koçun yanına giderek bunları kesti. Nihayet herkes koyununu alıp kurbanını kesti."
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane Vazzah b. Abdullah, ona Firas b. Yahya, ona da Amir eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasulullah (sav) bir gün namaz kıldırdı ve “Her kim bizim kıldığımız namazı kılıyor, yöneldiğimiz kıbleye dönüyorsa (kurban bayramı) namazı kılıp ayrılmadıkça kurban kesmesin” buyurdu. Bunun üzerine Ebu Burde b. Niyâr ayağa kalktı ve “Ey Allah'ın Rasulü! Ben kurban kesme işini namazdan önce yaptım” dedi. Rasulullah (sav) “O senin acele edip de kestiğin bir hayvandır, (kurban sayılmaz)” buyurdu. Ebu Burde “Benim yanımda dişi bir oğlak vardır ki, o, iki tane yaşına basmış hayvandan daha değerlidir, ben onu kurban edeyim mi?” diye sordu. Rasulullah “Evet, onu kes, ancak senden sonra hiçbir kimse için bu (kurban olarak) yeterli olmaz” buyurdu."
Âmir eş-Şa'bî der ki: Bu kestiği kurban, kestiklerinin en hayırlısıydı.
Bize Ebu Nuaym ve Kabîsa, onlara Süfyân, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Peygamber (sav) ile birlikte (Mekke ve civarında) on gün konakladık. Bu konaklama süresince namazları kısaltıyorduk.