11700 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ve İbn Museyyeb, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Zina eden kişi (olgun bir) mümin olduğu hâlde zina edemez. İçki içen de (olgun bir) mümin olarak içki içemez. Hırsız da (olgun bir) mümin olarak hırsızlık yapamaz."
Bize İbn Şihâb, ona Abdülmelik b. Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hişâm, ona da Ebu Bekir aynı hadisi Ebu Hureyre'den rivayet etmiş ve rivayetine şu ifadeleri de eklemiştir: "İnsanların gözleri önünde yağmacılık yapan yüksek mevki' sahibi biri, bu işi yaparken (olgun) mümin olarak yapamaz."
Açıklama: “Mü’min olarak yapmaz...” cümleleri, imanın kemâli ondan zâil olur anlamındadır. Yani kâmil mü’min bunları yapmaz demektir. Hz. Peygamber’in, ifâdeyi güçlendirmek ve etkisini arttırmak için zaman zaman böyle bir üslubu benimsediği bilinmektedir. Bile bile inkârın dışında hiçbir günah, insanı imandan çıkarmaz. Ulemanın icmâı ile de sâbittir ki, haram işleyenler kâfir olmazlar, imanlarını kaybetmezler.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Hayyân, ona Âmir, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ömer minberde ayağa kalkıp şöyle dedi: Şimdi hamrın (şarabın) haramlık hükmü inmiştir. Hamr beş şeyden yapılır: Üzümden, hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan. Hamr, aklı örten (sarhoşluk) veren her içkidir.
Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir:
Ben, Ebu Ubeyde, Ebu Talha ve Ubeyy b. Ka'b'a koruk hurma ve hurmadan yapılan fadîh şarabı servis ediyordum, tam bu sırada birisi geldi ve “içki haram kılınmıştır” dedi. Bunun üzerine Ebu Talha bana “ey Enes, kalk şarapları dök” diye emretti. Bu emir üzerine ben de kalkıp döktüm.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân ), ona da şöyle demiştir:
Ben bir içki meclisinde, meclisin en küçüğü olarak, amcalarıma içki servisi yapıyordum. Bu sırada “şarap haram kılındı” denildi. Bana “şarap testilerini devir” dediler. Biz de onları devirip döktük. Ben Enes'e “Onların içkileri ne idi?” diye sordum. Enes “taze hurma ve alacası düşmüş koruk hurmadan (yapılan bir içkiydi)” diye cevap verdi.
Ebu Bekir b. Enes “onların içkisi bu şaraptı” dedi, Enes de bunu reddetmedi.
Bana arkadaşlarımdan biri, Enes'i “o gün onların şarabı fadîh idi” derken işittiğini rivayet etmiştir.