11695 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Zinâd, ona A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin (r.a) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden bir kimse âmin deyince, melekler de âmin derler. Bu âminler birbirine denk gelirse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Ebu Bekir'in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İmam namazda (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) dediği zaman, siz de âmin deyiniz. Çünkü âmin demesi, meleklerin âmin lafzına denk düşen bir kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Muhammed b. Amr bu hadisi Ebu Seleme’den, o, Ebu Hureyre’den o da Nebi’den (sav) rivayetle, Ebu Salih'e mütâbaatta bulunduğu gibi, Nuaym el-Mucmir de hadisi Ebu Hureyre’den naklederek mütabaatta bulunmuştur.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) namaza durduğunda ayakta iken iftitah tekbiri alırdı. Sonra rükûa varırken tekbir alırdı. Sonra rükûdan kalktığında 'Semiallâhu li men hamideh sonra ayakta iken 'Rabbenâ ve leke'l-hamd derdi. Sonra secdeye inerken tekbir alır, secdeden başını kaldırırken tekbir alır, (ikinci) secdeye varırken tekbir alır, sonra başını secdeden kaldırırken tekbir alır namazı bitirene kadar böyle yapardı. İkinci rekatta oturduktan sonra ayağa kalkarken de tekbir alırdı.