Öneri Formu
Hadis Id, No:
16142, D002654
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ هَاشِمَ بْنَ الْقَاسِمِ وَهِشَامًا حَدَّثَاهُمْ قَالاَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَوَازِنَ - قَالَ - فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَتَضَحَّى وَعَامَّتُنَا مُشَاةٌ وَفِينَا ضَعَفَةٌ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَى جَمَلٍ أَحْمَرَ فَانْتَزَعَ طَلَقًا مِنْ حِقْوِ الْبَعِيرِ فَقَيَّدَ بِهِ جَمَلَهُ ثُمَّ جَاءَ يَتَغَدَّى مَعَ الْقَوْمِ فَلَمَّا رَأَى ضَعَفَتَهُمْ وَرِقَّةَ ظَهْرِهِمْ خَرَجَ يَعْدُو إِلَى جَمَلِهِ فَأَطْلَقَهُ ثُمَّ أَنَاخَهُ فَقَعَدَ عَلَيْهِ ثُمَّ خَرَجَ يَرْكُضُهُ وَاتَّبَعَهُ رَجُلٌ مِنْ أَسْلَمَ عَلَى نَاقَةٍ وَرْقَاءَ هِىَ أَمْثَلُ ظَهْرِ الْقَوْمِ - قَالَ - فَخَرَجْتُ أَعْدُو فَأَدْرَكْتُهُ وَرَأْسُ النَّاقَةِ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ وَكُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ النَّاقَةِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى كُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى أَخَذْتُ بِخِطَامِ الْجَمَلِ فَأَنَخْتُهُ فَلَمَّا وَضَعَ رُكْبَتَهُ بِالأَرْضِ اخْتَرَطْتُ سَيْفِى فَأَضْرِبَ رَأْسَهُ فَنَدَرَ فَجِئْتُ بِرَاحِلَتِهِ وَمَا عَلَيْهَا أَقُودُهَا فَاسْتَقْبَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ مُقْبِلاً فَقَالَ "مَنْ قَتَلَ الرَّجُلَ." فَقَالُوا سَلَمَةُ بْنُ الأَكْوَعِ. قَالَ "لَهُ سَلَبُهُ أَجْمَعُ." قَالَ هَارُونُ هَذَا لَفْظُ هَاشِمٍ.
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Haşim b. Kasım ve Hişam, onlara İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Selem b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Hevâzin'e karşı gazâya çıktım. Bizler kahvaltı yaparken, büyük çoğunluğumuz piyade iken ve bizde bir zayıflık hali vâr iken, birden kızıl bir deve üzerinde adam(ın biri) çıkageldi. Devenin böğründen bir ip çıkarttı ve onunla devesini bağladı. Ardından toplulukla beraber yemek için geldi. Onların zayıflığını ve bineklerinin azlığını görünce devesine doğru gitti. Onu çözdü. Sonra onu ıhtırıp üzerine oturdu. Daha sonra onu koşturur halde çıkıp (gitti) ve Eslem kabilesinden biri topluluğun en sağlam devesi olan siyahımsı devesi ile onu izledi. Ben de koşarak çıktım ve ona yetiştim. Devenin başı, diğer devenin arkasında idi. Ardından onu geçtim. Öyle ki, diğer devenin arkasında oldum. Daha sonra öne geçip devenin yularını aldım (ve) onu ıhtırdım. Deve dizlerini yere koyunca kılıcımı sıyırıp adamın başına darbe indirdim. Adam da düştü. Adamın devesini ve üzerindekileri sürerek getirdim. Beni, insanlar içinde Rasulullah (sav) da karşıladı. Hz. Peygamber (sav); "adamı kim öldürdü?" buyurdu. Onlar, Seleme b. Ekva! dediler. Nebî (sav); "tüm eşyası onundur" buyurdu. (Ravilerden) Harun, bu hadisin lafzı Hâşim'e aittir dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 110, /612
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Muhammed Hişam b. Saîd el-Bezzaz (Hişam b. Said)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273110, D002654-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ هَاشِمَ بْنَ الْقَاسِمِ وَهِشَامًا حَدَّثَاهُمْ قَالاَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَوَازِنَ - قَالَ - فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَتَضَحَّى وَعَامَّتُنَا مُشَاةٌ وَفِينَا ضَعَفَةٌ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَى جَمَلٍ أَحْمَرَ فَانْتَزَعَ طَلَقًا مِنْ حِقْوِ الْبَعِيرِ فَقَيَّدَ بِهِ جَمَلَهُ ثُمَّ جَاءَ يَتَغَدَّى مَعَ الْقَوْمِ فَلَمَّا رَأَى ضَعَفَتَهُمْ وَرِقَّةَ ظَهْرِهِمْ خَرَجَ يَعْدُو إِلَى جَمَلِهِ فَأَطْلَقَهُ ثُمَّ أَنَاخَهُ فَقَعَدَ عَلَيْهِ ثُمَّ خَرَجَ يَرْكُضُهُ وَاتَّبَعَهُ رَجُلٌ مِنْ أَسْلَمَ عَلَى نَاقَةٍ وَرْقَاءَ هِىَ أَمْثَلُ ظَهْرِ الْقَوْمِ - قَالَ - فَخَرَجْتُ أَعْدُو فَأَدْرَكْتُهُ وَرَأْسُ النَّاقَةِ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ وَكُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ النَّاقَةِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى كُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى أَخَذْتُ بِخِطَامِ الْجَمَلِ فَأَنَخْتُهُ فَلَمَّا وَضَعَ رُكْبَتَهُ بِالأَرْضِ اخْتَرَطْتُ سَيْفِى فَأَضْرِبَ رَأْسَهُ فَنَدَرَ فَجِئْتُ بِرَاحِلَتِهِ وَمَا عَلَيْهَا أَقُودُهَا فَاسْتَقْبَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ مُقْبِلاً فَقَالَ "مَنْ قَتَلَ الرَّجُلَ." فَقَالُوا سَلَمَةُ بْنُ الأَكْوَعِ. قَالَ "لَهُ سَلَبُهُ أَجْمَعُ." قَالَ هَارُونُ هَذَا لَفْظُ هَاشِمٍ.
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Haşim b. Kasım ve Hişam, onlara İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Selem b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Hevâzin'e karşı gazâya çıktım. Bizler kahvaltı yaparken, büyük çoğunluğumuz piyade iken ve bizde bir zayıflık hali vâr iken, birden kızıl bir deve üzerinde adam(ın biri) çıkageldi. Devenin böğründen bir ip çıkarttı ve onunla devesini bağladı. Ardından toplulukla beraber yemek için geldi. Onların zayıflığını ve bineklerinin azlığını görünce devesine doğru gitti. Onu çözdü. Sonra onu ıhtırıp üzerine oturdu. Daha sonra onu koşturur halde çıkıp (gitti) ve Eslem kabilesinden biri topluluğun en sağlam devesi olan siyahımsı devesi ile onu izledi. Ben de koşarak çıktım ve ona yetiştim. Devenin başı, diğer devenin arkasında idi. Ardından onu geçtim. Öyle ki, diğer devenin arkasında oldum. Daha sonra öne geçip devenin yularını aldım (ve) onu ıhtırdım. Deve dizlerini yere koyunca kılıcımı sıyırıp adamın başına darbe indirdim. Adam da düştü. Adamın devesini ve üzerindekileri sürerek getirdim. Beni, insanlar içinde Rasulullah (sav) da karşıladı. Hz. Peygamber (sav); "adamı kim öldürdü?" buyurdu. Onlar, Seleme b. Ekva! dediler. Nebî (sav); "tüm eşyası onundur" buyurdu. (Ravilerden) Harun, bu hadisin lafzı Hâşim'e aittir dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 110, /612
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.