1 Kayıt Bulundu.
Bize Affân, ona Ebu Avâne, ona Ebu Bişr, ona Sa‘îd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) ne cinlere Kur’ân okudu ne de onları gördü. Şöyle ki: Rasulullah (sav) bir grup ashabıyla birlikte Ukâz panayırına gitmek üzere yola çıkmıştı. Bu sırada şeytanların gökten haber almalarına engel konmuş ve üzerlerine şihâb (ateşli toplar) gönderilmişti. Bunun üzerine şeytanlar kendi kavimlerine dönüp geldiler. Kavmi onlara 'Size ne oldu?' diye sordu. Şeytanlar 'Bizim gökten haber almamız engellendi ve üzerimize şihâblar (alev topları) gönderildi' dediler. Kavmi 'Sizin gökten haber almanıza engel olan yeni bir şey olmuştur. Yeryüzünün doğusuna ve batısına gidin, bu engelin ne olduğunu araştırın' dedi. Bunun üzerine şeytanlar, bu engelin sebebini öğrenmek üzere, yeryüzünün doğusunu ve batısını dolaşmaya başladılar. Tihâme tarafına yönelen grup, Rasulullah'a (sav) ulaştı. O sırada, Rasulullah (sav) Ukâz panayırına gitmek üzere Nahlâ’da bulunuyor ve ashabına sabah namazı kıldırıyordu. Cinler Kur’ân tilâvetini duyunca durup dinlediler ve 'Vallahi, işte sizinle gök haberleri arasına engel olan şey budur' dediler. Onlar kendi kavimlerine dönerek 'Ey kavmimiz! Biz gerçekten hayrete düşüren bir Kur’ân dinledik. O, doğru yola iletir; biz de ona iman ettik' dediler. Sonrasında Allah Teâlâ, Rasulüne '(...قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ -De ki: Bana vahyolundu ki…) Cin, 72/1 ayetini indirdi. İşte Rasulullah’a (sav) vahyolunan, cinlerin bu sözleridir."
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.