وَصَاحِبَتِهِ وَأَخِيهِ

Karısını ve kardeşini,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/12, /

إِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًا

Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/20, /

يُبَصَّرُونَهُمْ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ

Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/11, /

وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْويهِ

Kendisini koruyup barındıran tüm ailesini

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/13, /

وَمَن فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ يُنجِيهِ

Ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/14, /

كَلَّا إِنَّهَا لَظَى

Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/15, /

إِنَّ الْإِنسَانَ خُلِقَ هَلُوعًا

Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/19, /

نَزَّاعَةً لِّلشَّوَى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/16, /

تَدْعُو مَنْ أَدْبَرَ وَتَوَلَّى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/17, /

وَجَمَعَ فَأَوْعَى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Me'âric 70/18, /