3 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T)
Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, o ikisine İbn Cüreyc; (T)
Bize Ali b. Haşrem -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona İsa, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Safvan b. Ya'la b. Ümeyye şöyle rivayet etti:
"Ya'la, Ömer b. Hattab'a (ra) 'Keşke, kendisine vahiy indirilirken Nebi'yi (sav) görebilsem' derdi. Nebî (sav), üzerinde, kendisine gölge olan bir elbise olduğu halde, içlerinde Ömer'in de bulunduğu bir sahabe topluluğu ile birlikte Cîrâne'de iken, üstünde kokuya bulanmış yünden cübbe olan bir adam geldi ve 'ey Allah'ın Rasulü, kokuya süründükten sonra umre için ihrama giren bir adam hakkında ne dersin' dedi. Nebî (sav), ona bir müddet baktı, sonra sessiz kaldı. (Derken) ona vahiy geldi. Ömer, Ya'la b. Ümeyye'ye eliyle işaret edip 'gel' dedi. Ya'la da geldi. Başını (elbiseye) soktu. O sırada Allah Rasulü (sav), yüzü kıpkırmızı bir halde, derin bir şekilde soluk alıp veriyordu. Bir müddet sonra vahiy sona erdi, (kendine geldi) ve 'Az önce, bana umre hakkında soran nerede' buyurdu. Adam arandı ve huzuruna getirildi. Nebî (sav) ona 'üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka; cübbeye gelince, onu çıkar, ardından hacda yaptığını umrende de yap' buyurdu."
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, onlara İbn Cüreyc; (T) Bize Ali b. Haşrem -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona İsa, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle rivayet etti: Ya'lâ, Ömer b. Hattab'a (ra), ''keşke, kendisine vahiy indirilirken Nebi'yi (sav) görebilseydim'' derdi. Nebî (sav) Cîrâne’de; üzerinde kendisine gölgelik olan bir örtü varken, beraberinde de ashabından insanların olduğu sırada ki Ömer’de onların içindeydi, üstünde kokuya bulanmış yünden cübbe olan bir adam geldi ve ''Yâ Rasulullah, kokuya bulandıktan sonra umre için ihrama giren bir adam hakkında ne dersin'' dedi. Nebî (sav), ona bir müddet baktı, sonra sessiz kaldı. (Derken) ona vahiy geldi. Ömer, Ya'lâ b. Ümeyye'ye eliyle işaret edip ''gel'' dedi. Ya'lâ da geldi, başını (örtünün altına) soktu; Nebî ise (sav) yüzü kıpkırmızı, bir süredir de horlar vaziyetteydi. Ardından bu hal ondan gitti ve ''az önce, bana umre hakkında soru soran nerede'' buyurdu. Adam arandı ve huzuruna getirildi. Nebî (sav), ona, ''üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka; cübbeye gelince, onu çıkar, ardından haccında yaptığını umrende de yap'' buyurdu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, onlara İbn Cüreyc; (T) Bize Ali b. Haşrem -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona İsa, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle rivayet etti: Ya'lâ, Ömer b. Hattab'a (ra), ''keşke, kendisine vahiy indirilirken Nebi'yi (sav) görebilseydim'' derdi. Nebî (sav) Cîrâne’de; üzerinde kendisine gölgelik olan bir örtü varken, beraberinde de ashabından insanların olduğu sırada ki Ömer’de onların içindeydi, üstünde kokuya bulanmış yünden cübbe olan bir adam geldi ve ''Yâ Rasulullah, kokuya bulandıktan sonra umre için ihrama giren bir adam hakkında ne dersin'' dedi. Nebî (sav), ona bir müddet baktı, sonra sessiz kaldı. (Derken) ona vahiy geldi. Ömer, Ya'lâ b. Ümeyye'ye eliyle işaret edip ''gel'' dedi. Ya'lâ da geldi, başını (örtünün altına) soktu; Nebî ise (sav) yüzü kıpkırmızı, bir süredir de horlar vaziyetteydi. Ardından bu hal ondan gitti ve ''az önce, bana umre hakkında soru soran nerede'' buyurdu. Adam arandı ve huzuruna getirildi. Nebî (sav), ona, ''üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka; cübbeye gelince, onu çıkar, ardından haccında yaptığını umrende de yap'' buyurdu.