2 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya Kattan, ona Ubeydullah, ona da Nafi şöyle rivayet etmiştir:
Haccac'ın İbn Zübeyir ile savaşmak üzere (Mekke yakınına) indiği zaman Abdullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah (babaları) Abdullah (b. Ömer) ile konuşup ona “bu sene hacca gitmesen zarar etmiş olmazsın. Zira biz bunlar (Haccac ile İbn Zübeyir) arasında çıkacak bir savaşın, senin Kabe'ye varmana engel olmasından endişe ediyoruz” dediler. O da “eğer benim Kabe'ye varmama engel olunursa, ben de kendisi ile birlikte iken Rasulullah'ın (sav), Kureyş kâfirleri kendisinin Kabe'ye varmasına engel olduğunda, yaptığı gibi yapar, umreyi kendime vacip kıldığıma sizleri şahit tutarım” deyip yola koyuldu. Nihâyet Zü'l-Huleyfe'ye vardığında umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Sonra “eğer benim önüm kesilmezse umremi eda ederim. Şayet bana engel olunup Kabe'ye varmama engel olunursa, o zaman ben de kendisi ile bulunduğum zaman Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım” dedi. Sonra da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzâb, 21) ayetini okuyup yoluna devam etti. Nihâyet Beydâ'nın üst taraflarına vardığında “hac ile umrenin durumu şüphesiz aynıdır. Eğer benim umre yapmama engel olunursa, hac yapmama da engel olunmuş olur. Umre ile birlikte hac yapmayı kendime vacip kıldığıma sizi şahit tutuyorum” diyerek yola devam etti. Nihâyet Kudeyd'de bir kurbanlık satın aldı. Sonra hem umre hem de hac için Beyt'in etrafında bir tavaf ve Safa ile Merve arasında bir defa sa'y yaptı ve Kurban Bayramı birinci günü haccını tamamlayıncaya kadar, hac ve umre için giydiği ihramından çıkmadı.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya Kattan, ona Ubeydullah, ona da Nafi şöyle rivayet etmiştir:
Haccac'ın İbn Zübeyir ile savaşmak üzere (Mekke yakınına) indiği zaman Abdullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah (babaları) Abdullah (b. Ömer) ile konuşup ona “bu sene hacca gitmesen zarar etmiş olmazsın. Zira biz bunlar (Haccac ile İbn Zübeyir) arasında çıkacak bir savaşın, senin Kabe'ye varmana engel olmasından endişe ediyoruz” dediler. O da “eğer benim Kabe'ye varmama engel olunursa, ben de kendisi ile birlikte iken Rasulullah'ın (sav), Kureyş kâfirleri kendisinin Kabe'ye varmasına engel olduğunda, yaptığı gibi yapar, umreyi kendime vacip kıldığıma sizleri şahit tutarım” deyip yola koyuldu. Nihâyet Zü'l-Huleyfe'ye vardığında umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Sonra “eğer benim önüm kesilmezse umremi eda ederim. Şayet bana engel olunup Kabe'ye varmama engel olunursa, o zaman ben de kendisi ile bulunduğum zaman Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım” dedi. Sonra da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzâb, 21) ayetini okuyup yoluna devam etti. Nihâyet Beydâ'nın üst taraflarına vardığında “hac ile umrenin durumu şüphesiz aynıdır. Eğer benim umre yapmama engel olunursa, hac yapmama da engel olunmuş olur. Umre ile birlikte hac yapmayı kendime vacip kıldığıma sizi şahit tutuyorum” diyerek yola devam etti. Nihâyet Kudeyd'de bir kurbanlık satın aldı. Sonra hem umre hem de hac için Beyt'in etrafında bir tavaf ve Safa ile Merve arasında bir defa sa'y yaptı ve Kurban Bayramı birinci günü haccını tamamlayıncaya kadar, hac ve umre için giydiği ihramından çıkmadı.