Öneri Formu
Hadis Id, No:
167, M007520
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ - وَتَقَارَبَا فِى لَفْظِ الْحَدِيثِ - وَالسِّيَاقُ لِهَارُونَ قَالاَ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ مُجَاهِدٍ أَبِى حَزْرَةَ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ وَشَكَا النَّاسُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْجُوعَ فَقَالَ « عَسَى اللَّهُ أَنْ يُطْعِمَكُمْ » . فَأَتَيْنَا سِيفَ الْبَحْرِ فَزَخَرَ الْبَحْرُ زَخْرَةً فَأَلْقَى دَابَّةً فَأَوْرَيْنَا عَلَى شِقِّهَا النَّارَ فَاطَّبَخْنَا وَاشْتَوَيْنَا وَأَكَلْنَا حَتَّى شَبِعْنَا . قَالَ جَابِرٌ فَدَخَلْتُ أَنَا وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ حَتَّى عَدَّ خَمْسَةً فِى حِجَاجِ عَيْنِهَا مَا يَرَانَا أَحَدٌ حَتَّى خَرَجْنَا فَأَخَذْنَا ضِلَعًا مِنْ أَضْلاَعِهِ فَقَوَّسْنَاهُ ثُمَّ دَعَوْنَا بِأَعْظَمِ رَجُلٍ فِى الرَّكْبِ وَأَعْظَمِ جَمَلٍ فِى الرَّكْبِ وَأَعْظَمِ كِفْلٍ فِى الرَّكْبِ فَدَخَلَ تَحْتَهُ مَا يُطَأْطِئُ رَأْسَهُ .
Tercemesi:
Halk, Resûliillah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e açlıktan şikâyet ettiler de : Umulur kî, Allah sizî doyura!» "buyurdu. Derken deniz sahiline vardık. Deniz bir dalgalandı ve bir hayvan attı. Biz bu hayvanın yarısı üzerine ateş yaktık, yemek pişirdik. Kızartma yaptık ve doyuncaya kadar edik. Câbir demiş ki: Ben filân ve filân (beş kişi saymış) bu hayvanın göz kemiğinin içine girdik. Bizi kimse göremiyordu. Nihayet çıktık. Ve onun kaburgalarından bir kaburga kemiği alarak eğrilttik. Sonra kafiledeki en büyük adamı, en büyük deveyi ve en büyük örtüyü getirttik. Onun altına girdi de, başını bile eğmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zühd (ve'r-rikâk) 7520, /1227
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller