Giriş

Bana Mâlik, ona Ebu Bekir b. Nâfi, ona da babası şöyle rivayet etmiştir:

Safiyye bt. Ebu Ubeyd’in kardeşinin kızı, Müzdelife’de lohusa olmuştu. Bunun üzerine hem o, hem de Safiyye geri kaldılar ve Kurban Bayramı günü (Yevmü’n-Nahr) güneş battıktan sonra Mina’ya gelebildiler. Abdullah b. Ömer, onlara geldikleri zaman cemreyi (büyük şeytanı) atmaları emrini verdi ve bu gecikmeden dolayı onlara bir ceza (fidye) gerekmediğini söyledi.

Yahya der ki: Mâlik’e, Mina günlerinden birisinde, cemrelerden birisini akşam oluncaya kadar unutan kimsenin durumu soruldu, o da şöyle cevap verdi: Tıpkı bir namazı vaktinde kılmayı unutan bir kimsenin onu gece ya da gündüz hatırladığı zaman kıldığı gibi, o da gece ya da gündüz olsun, hangi vakit hatırlarsa taşlarını atsın. Eğer bunu Mekke’ye döndükten sonra ve Mekke’de iken yahut Mekke’den çıktıktan sonra hatırlayacak olursa ona bir hediyelik kurban gerekir.


    Öneri Formu
36471 MU000926 Muvatta, Hacc, 72