1770 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T)
Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama vardığında şöyle derdi:
"Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır."
Cerir'in hadisine ilavede bulunmuştur. Zübeyd ise şöyle derdi İbrahim b. Süveyd şöyle derdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabaha çıkınca da şöyle desin. "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı."
Ebû Davud şöyle demiştir: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve "kibrin kötülüğünden" diyerek "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.
Açıklama: Günü sabah ve akşam olarak iki ana parçada değerlendiren Hz. Peygamber her ikisinin başlangıcında hayrı ve güzelliği istemek ve mülkün sahibine hakkını teslim etmek suretiyle kulluk bilincini güçlendirmeyi sağlamıştır. Aynı zamanda duadaki vurgularıyla, çirkin hasletlerden uzak durmayı da teşvik etmiştir.
Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Hassan ve İsmail, o ikisine Süleyman b. Bilal, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Abdullah, ona Anbese, ona Abdullah b. Ğannam el-Beyâzî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim sabahladığında 'Allah’ım! Sabah üzerimde bulunan her türlü nimet yalnızca Sendendir. Senin hiçbir ortağın yoktur. O halde, hamd Sana mahsustur, şükür de Sanadır.' derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur. Her kim bu sözün benzerini geceleyin söylerse o gecenin şükrünü yerine getirmiş olur."
Bize Yahya b. Musa el-Belhî, ona Veki'; (T)
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona İbn Nümeyr, ona Ubade b. Müslim el-Fezârî, ona Cübeyr b. Ebu Süleymen b. Cübeyr b. Mutim, ona İbn Ömer şöyle söyledi: Rasulullah (sav) akşam ve sabah olduğunda şu duaları asla terk etmezdi:
"Allah'ım! Dünya ve ahirette senden afiyet isterim. Allah'ım! Dinim, dünyam, aile fertlerim ve malım hakkında senden af ve afiyet isterim. Allah'ım! Ayıbımı ört."
Osman (rivayette şu ifadelerin de olduğunu) söyledi: "Allah'ım! Ayıplarımı ört, korkularımdan emin eyle. Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan solumdan ve üstümden gelecek her türlü tehlikeden beni koru. Altımdan gelecek belalarla helak olmaktan senin yüceliğine sığınırım."
Ebû Davud; Veki'ye göre (alttan helak olmak) sözüyle yer çöküntüsü veya yere batırılma kastedilmektedir demektedir.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad ve Vüheyb, Hammad'ın rivayetinin benzerini ona Süheyl, ona babası, ona İbn Ebu Ayyaş'ın (Hammad, bu ismin Ebu Ayyaş şeklinde olduğunu söylemiştir) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır:
"Sabah olduğunda kim Allah'tan başka ilah yoktur, o tektir ve O'nun ortağı yoktur. Mülk onundur, hamd de O'nadır ikrarında bulunursa, (bu zikir) onun için İsmail'in (as) evladından bir köle âzat etmeye denk olur ve ayrıca o kimse için on iyilik (sevabı) yazılır, on günahı da silinir. Derecesi de on kat yükseltilir. Akşama kadar şeytana karşı koruma altında olur. Eğer bu kelimeleri akşamleyin söyleyecek olursa onun için aynı şeyler sabaha kadar gerçekleşir."
Musa b. İsmail, hadisin Hammad'dan gelen rivayetinde bir adam rüyasında Hz. Peygamber'i (sav) gördü de Ya Rasulallah (sav) Ebu Ayyaş senden şöyle şöyle bir hadis rivayet etti (bu doğru mudur?) diye sordu. Hz. Peygamber de "Ebu Ayyaş doğru söylemiştir" cevabını verdi ifadesini de nakletmiştir.
Ebû Davud, İsmail b. Cafer, Musa ez-Zem'î ve Abdullah b. Cafer'in bu hadisi Süheyl, onun babası ve İbn Ayyaş tarikiyle rivayet ettiklerini söylemiştir.