1713 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak, onlara Osman, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) yanında sabaha kadar uyuyan (ve böylece sabah namazını kaçıran) bir adamdan söz edildi. O (Rasulullah) (sav), şöyle buyurdu: “O kişi şeytanın kulaklarına -ya da kulağına- bevlettiği bir adamdır.”
Açıklama: Söz konusu rivayette temsilî bir anlatımla sabah namazına kalkamayacak kadar aşırı uykuya dalan kişi için kinayede bulunulmuştur. Rasulullah’ın (sav) sabah namazının kılınmamasına neden olan durumun kötülüğüne vurguda bulunmak üzere İslam inancında kötülüğün sembolü olan şeytana ve onun davranışına dikkat çekmesi, önem arz etmektedir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
"Bir defasında Rasulullah ile birlikte yolculuğa çıkmıştık. Beydâ'ya veya Zâtü'l-Ceyş'e vardığımızda gerdanlığım koptu. Onun aranması için Rasulullah orada bekledi, insanlar da onunla beraber beklediler. Halbuki bir su başında değillerdi. İnsanlar Ebu Bekir es-Sıddîk'a geldiler ve “Aişe'nin yaptığını görüyor musun? Rasulullah'ı da, insanları da bir su başında olmadıkları halde yanlarında da su yokken yollarından alıkoydu” dediler. Bunun üzerine, Rasulullah başını dizimin üzerine koymuş uyuyorken, Ebu Bekir geldi ve “Sen Rasulullah'ı ve insanları yollarından alıkoydun. Üstelik onlar bir su başında değiller ve yanlarında su da yoktur” dedi. Aişe şöyle devam etti: Ebu Bekir beni kötüleyip azarladı, Allah'ın takdir ettiği şeyleri söyledi, eli ile de boş böğrümü dürtmeye başladı. Beni kıpırdamaktan alıkoyan tek şey, Rasulullah'ın dizimde yatıyor olmasıydı. Sabah olunca Rasulullah (sav) kalktı, hiç su yoktu. Allah teyemmüm Mâide, 6 ayetini indirdi. Herkes teyemmüm etti. Bu olaylar üzerine Useyd b. Hudayr şöyle dedi: Ey Ebu Bekir ailesi! Bu sizin ilk bereketiniz değildir. Aişe şöyle der ki: (Gideceğimiz sırada) üzerine bindiğim deveyi kaldırdık ve gerdanlığı onun altında bulduk."
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, Ona Zührî, ona Ebu Seleme ve İbn Müseyyeb, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cemâatle kılınan namaz, yalnız başına kılınan namazdan yirmi beş derece daha fazla sevaptır. Gece melekleri ile gündüz melekleri de sabah namazında bir araya gelir (nöbet değiştirirler)."
Ebu Hureyre der ki: İsterseniz "sabah vakti de namaz kıl, zira sabah namazı (meleklerce) şahit olunmuştur." (İsrâ, 78) ayetini okuyunuz.
Bize İsmail, ona Malik, ona Mahrame b. Süleyman, ona da İbn Abbas'ı âzâtlısı Küreyb'in rivayet ettiğine göre; İbn Abbas, bir gece Rasûlullah'ın (sav) eşi ve kendisinin teyzesi olan Meymune'nin yanında kalmıştı. (İbn Abbas o geceyi şöyle anlatmıştır:)
"Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlullah (sav) ve eşi ise başlarını yastığın (uzun kenarı olan) boyuna koyarak uzandılar. Rasûlullah (sav) uyudu. Vakit gece yarısının biraz öncesi veya biraz sonrası olduğunda Rasûlulah (sav) eliyle yüzünü ovuşturarak uyanıp oturdu. Sonra Âl-i İmran sûresinin son on âyetini okudu. Ardından duvarda asılı duran bir kırbaya uzandı, onunla güzelce abdest aldı. Sonra namaz kılmaya başladı."
İbn Abbas şöyle devam etti: "Ben de kalkıp onun yaptığı gibi yaptım ve gidip (sol) yanında namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve (beni sol yanından alıp sağ yanına geçirmek için) sağ kulağımdan tutup çevirdi. İkişer ikişer olmak üzere kıldığı toplam on iki rekât namaz kıldı, ardından bir rekât da vitir kıldı. Sonra yatağa uzandı. Müezzin geldiğinde kalkıp iki rekât kısa bir namaz kıldı. Ardından evden çıkıp sabah namazını kıldırdı."