1716 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, o ikisine İsmail (T);
Bize Yahya b. Yahya -hadisin lafzı da ona aittir-, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle demiştir: Arafat'tan dönerken Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmiştim. Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'ye yakın olan vadiye girince devesini çökertti ve sonra bevledip geldi. Kendisine abdest alması için su döktüm. O da hafif bir abdest aldı. Ben namaz ey Allah'ın Rasulü dedim.
"Namaz ileride" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) devesine bindi, Müzdelife'ye geldi ve namaz kıldı. Ertesi sabah Rasulullah'ın (sav) bineğinin arkasına Fadl bindi.
Küreyb dedi ki: Abdullah b. Abbas, Fadl'dan, Rasulullah'ın (sav), şeytan taşlanan yere (cemerat) gelinceye kadar telbiye getirmeye devam ettiğini nakletti.
Açıklama: Hadisteki "hafif bir abdest aldı" ifadesi, abdest azalarını birer kez yıkaması, dolayısıyla genel olarak kullandığından daha az miktardaki su ile yetinmesini beyan etmektedir. Musa Şahin Laşin, Fethu'l-Mun'im Şerhu Sahih-i Müslim, Daru'ş-Şuruk, 2002, c. 5, s. 307.
Bize İshak b. Nasr, ona Ebu Üsâme, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zur’a, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah (sav) ile Bilal arasında bir sabah namazı esnasında şöyle bir konuşma geçtiğini rivayet etti:
Rasulullah (sav); “- Ya Bilal! İslamda işlediğin ve en çok ümit bağladığın amelini bana söyle, çünkü ben (bu gece) cennette, önümde senin ayaklarının yürüyüş tıkırtısını işittim” dedi. Bilal de;
“- Ben kanaatimce şundan daha ümitli olan bir amel işlemedim. Ben gece veya gündüzün herhangi bir saatinde iyice abdest alır almaz bu abdestle ne kadar kalmak nasip olmuşsa o kadar namaz kıldım” dedi.