1716 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İsa, ona Hüşeym, ona Husayn, ona Habib b. Ebu Sabit; (T)
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Husayn, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ona babası (Ali b. Abdullah b. Abbas) ona da İbn Abbas'tan (ra) rivayet edildiğine göre kendisi (bir gece) Peygamber'in (sav) odasında yatmış ve (Rasulullah'ın (sav) geceleyin) "Hakikat göklerin ve yerin yaratılışında..." diye (başlayıp) sureyi sonuna kadar okuyarak uykudan kalktığını ve misvaklanıp abdest aldığını, kıyamı, rükûu ve sücûdu uzatarak iki rekât namaz kıldığını sonra namazdan çıkıp nefes alışverişi işitilecek kadar uykuya daldığını, sonra bunu üç defa tekrarlayarak altı rekât namaz (kıldığım) ve her defasında da misvaklandığını sonra abdest aldığım ve bu ayetleri okuduğunu daha sonra da vitr (namazı) kıldığını görmüş.
(Bu hadisi Ebû Davud'a nakleden diğer ravi) Osman dedi ki: Üç rekâtla (vitr yapardı). Bunu müteakip müezzinin gelmesiyle namaza çıkardı.
(Diğer ravi) İbn İsa ise (şöyle) dedi: Vitri kılardı. Bunu müteakip sabahın girmesiyle Bilâl gelip kendisine namazı haber verirdi. Bunun üzerine sabah namazının iki rekâtlı sünnetini kılıp namaza çıkardı.
(Hadisin buraya kadarki rivayetinden) sonra (her iki ravi de) Rasulullah'ın (sav); "Ey Allah'ım! Benim kalbime nur, dilime nur, kulağıma nur, gözüme nur, arkama nur, önüme, altıma ve üstüme nur ver ve benim nurumu büyüt" diyerek (namaza gittiği rivayetinde) birleşirler.
Açıklama: Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr (Abdî), ona Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled Nebîl), ona (Ebu Münzir) Züheyr b. Muhammed (Temimî), ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona da (Ebu Rişdîn) Küreyb (b. Ebu Müslim Kuraşî), (Ebu Muhammed) Fadl b. Abbas'ın (Haşimî) şöyle dediğini rivayet etti:
"Bir gece nasıl namaz kıldığını görmek için Peygamber'in (sav) yanında gecelemiştim. (Geceleyin) kalktı, abdest alıp iki rekât (namaz) kıldı. (Uzunluk bakımından) kıyamı rükûu gibi, rükûu da secdesi gibiydi. (Namazdan) sonra (biraz) uyudu. Sonra uyanıp abdest aldı. Sonra misvâklandı ve Âl-i îmrân'dan (itibaren) beş ayet okudu. Nihayet on rekât (namaz) kılıncaya kadar bu (uyuyup kalkma ve abdest alma..) işine devam etti, (namazdan) sonra bir rekât daha kılarak onunla vitr yaptı. Bu esnada müezzin ezan okumaya başladı. Müezzin (ezanı bitirip) sesi kesilince Rasulullah (sav) de kalkıp hafif iki rekât daha namaz kıldı. Sonra sabah namazını kılıncaya kadar oturdu."
Ebû Davud dedi ki: İbn Beşşâr'dan (gelen bu hadisin) bir kısmı bana gizli kaldı.
Açıklama: إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.” (Âl-i İmrân 3/190) Fadl b. Abbas ile Küreyb b. Ebu Müslim arasında inkıta' vardır.
Bize Musa b. İsmail ile Müslim b. İbrahim, onlara Ebân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav.) geceleyin on üç rekât namaz kılardı; sekiz rekât kılar, sonra bir rekât da vitir kılardı. Sonra -Müslim, vitirden sonra dedi- oturarak iki rekât daha kılardı. Sonra rükû yapmak istediği zaman ayağa kalkarak rükûa giderdi. Sabah ezanıyla kamet arasında da iki rekât daha (sabahın sünnetini) kılardı."
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T)
Bize İbnu'l-Müsenna, ona Abdüla'la, ona Hişam, ona el-Hasan, ona da Sa'd b. Hişam şunu anlattı:
"Medine'ye gidip Hz. Aişe'nin (r.anha) huzuruna çıkıp kendisine, bana Rasulullah'ın (sav) namazından haber ver dedim. Aişe dedi ki: Rasulullah (sav) insanlara yatsı namazını kıldırdıktan sonra evine gelir, yatağına girip uyurdu. Gece yarısı kalkar, ihtiyacını giderir, sonra da abdest alırdı. Sonra mescide gider ve sekiz rekât namaz kılardı. Bu namazda bana öyle geliyordu ki kıraat, rükû ve sücûdu eşit uzunlukta yapardı. Sonra kalkar tek rekatla vitir yapardı. Sonra da oturarak iki rekât daha kılardı. Ardından yatağına uzanırdı. Bazen Bilal gelir, sabah namazı vaktinin geldiğini haber verirdi. Sonra hafifçe uyuklardı. Bazen ben, Bilal kendisine namazı haber vermeden önce uyuklayıp uyuklamadığından şüphe ederdim. Yaşlanıncaya veya şişmanlayıncaya kadar Rasulullah'ın (sav) namazı bu şekilde idi."
Hz. Aişe biraz da şişmanlığından bahsetti. Sonra (Sa'd b. Hişam bir önceki) hadisi rivayet etti.
Ebû Davud dedi ki: Ben bu hadisi, bu konudaki rivayetlerin farklılığından dolayı zikrettim. Hocalarımız, vitirden sonraki iki rekât kılmayı doğru görmüyorlar.
Bize İbnu'l-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Şube, ona el-Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi:
"Bir gün teyzem Meymûne bt. el-Hâris'in evinde gecelemiştim. Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kıldırdı, sonra gelip dört rekât daha kıldı. Sonra bir süre uyudu, sonra kalkıp namaza durdu. Ben de O'nun sol tarafına durdum. Hz. Peygamber beni sağ tarafına çevirdi. Sonra beş rekât namaz kıldı, namazdan sonra bir müddet uyudu, hatta ben onun nefesinin sesini -yahut horlamasını- işittim. Sonra tekrar kalkıp iki rekât namaz kıldı, sonra mescide çıktı ve sabah namazını kıldırdı."