حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "وَالْغَدْوَةَ يَغْدُوهَا الْعَبْدُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا."
Bize Yahya b. Yahya, ona Abdülaziz b. Ebû Hazim, ona babası, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kulun Allah yolundaki sabah yürüyüşü, dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3035, M004874
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "وَالْغَدْوَةَ يَغْدُوهَا الْعَبْدُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Abdülaziz b. Ebû Hazim, ona babası, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kulun Allah yolundaki sabah yürüyüşü, dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4874, /805
Senetler:
()
Konular:
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Cihad, cihada teşvik
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ زِيَادٍ الأَعْلَمِ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ: "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ فَأَوْمَأَ بِيَدِهِ أَنْ مَكَانَكُمْ ثُمَّ جَاءَ وَرَأْسُهُ يَقْطُرُ فَصَلَّى بِهِمْ."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ziyad el-A'lem, ona Hasan, ona Ebu Bekre şöyle dedi: "Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırmak için mescide gelmişti. Eliyle (cemaate) yerinizden ayrılmayın, diye işaret etti. Sonra başından sular damlaya damlaya gelip cemaate namaz kıldırdı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3131, D000233
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ زِيَادٍ الأَعْلَمِ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ: "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ فَأَوْمَأَ بِيَدِهِ أَنْ مَكَانَكُمْ ثُمَّ جَاءَ وَرَأْسُهُ يَقْطُرُ فَصَلَّى بِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ziyad el-A'lem, ona Hasan, ona Ebu Bekre şöyle dedi: "Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırmak için mescide gelmişti. Eliyle (cemaate) yerinizden ayrılmayın, diye işaret etti. Sonra başından sular damlaya damlaya gelip cemaate namaz kıldırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 94, /60
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ziyad b. Hassan el-Bahili (Ziyad b. Hassan b. Kurra)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Saygı, Hz. Peygamber için ayağa kalkmak
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "غَدْوَةٌ أَوْ رَوْحَةٌ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Ebû Hazim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidi, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda bir sabah veya bir akşam çıkılan yürüyüş, dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3037, M004875
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "غَدْوَةٌ أَوْ رَوْحَةٌ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Ebû Hazim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidi, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda bir sabah veya bir akşam çıkılan yürüyüş, dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4875, /805
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Cihad, cihada teşvik
Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan b. Muaviye, ona Yahya b. Said, ona Zekvan b. Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav); "ümmetimden birtakım adamlar olmasa" ifadesini ekleyerek ravi hadisi rivayet etmiştir. Bu hadiste şu cümle de vardır: "Allah yolunda bir akşam veya sabah yürüyüşü dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3038, M004876
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ ذَكْوَانَ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لَوْلاَ أَنَّ رِجَالاً مِنْ أُمَّتِى." وَسَاقَ الْحَدِيثَ وَقَالَ فِيهِ "وَلَرَوْحَةٌ فِى سَبِيلِ اللَّهِ أَوْ غَدْوَةٌ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا."
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan b. Muaviye, ona Yahya b. Said, ona Zekvan b. Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav); "ümmetimden birtakım adamlar olmasa" ifadesini ekleyerek ravi hadisi rivayet etmiştir. Bu hadiste şu cümle de vardır: "Allah yolunda bir akşam veya sabah yürüyüşü dünyadan ve bütün dünya varlıklarından daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4876, /805
Senetler:
()
Konular:
Cihad, cihada teşvik
Bize Züheyr b. Harb ve başkası, onlara Abdülmelik b. Amr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona İbrahim b. Muhammed b. Talha, ona amcası İmran b. Talha, ona da annesi Hamne bt. Cahş şöyle demiştir:
Ben, çok fazla ve sıkıntılı hayız görürdüm. Durumu haber verip fetva almak üzere Rasulullah'a gittim. Onu, kız kardeşim Zeyneb bt. Cahş'ın evinde buldum ve Ya Rasulullah! Ben fazla ve sıkıntılı hayız görüyorum. Bu durumda ne yapayım? Bu, beni namazdan ve oruçtan alıkoydu, diye şikayette bulundum. Rasulullah (sav) "Sana pamuğu tavsiye ederim. Çünkü o kanı giderir," buyurdu. Ben, o kan bundan (pamuğun mani olacağından) daha çoktur, dedim. Hz. Peygamber, "Bez kullan," dedi. Kan bundan da fazla geliyor, dedim. Bunun üzerine Rasulullah, şöyle dedi: "İki hüküm söyleyeyim. Hangisini yaparsan senin için yeterli olur. İkisine de gücün yeterse, orasını da sen bilirsin. Şunu bil ki, (kanın gelmesi) ancak şeytanın darbelerinden biridir. Allah'ın sana bildirdiği üzere altı veya yedi gün kendini hayızlı say, sonra da yıkan. Temizlendiğine kanaat getirdiğinde yirmi üç veya yirmi dört gün namaz kıl ve oruç tut. Çünkü bu (takdir edilen müddet) sana yeter. Kadınlar nasıl hayız vaktinde hayız oluyorlar, temizlik günlerinde de temizleniyorlarsa sen de her ay öyle yap. Eğer öğleyi geciktirip ikindiyi öne almaya ve yıkanıp bu iki namazı bir arada kılmaya, akşamı geciktirip yatsıyı öne almaya, sonra da yıkanıp iki namazı birleştirmeye gücün yeterse öyle yap. Sabah namazında yıkanabilirsen yıkan (namaz kıl) ve gücün yeterse oruç tut." Rasulullah "Bu iki işten bana daha sevimli olanı budur. (iki namazı birleştirerek ikisi için bir gusuletmek)," buyurdu.
Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Amr b. Sabit, İbn Akîl'den rivayet etmiştir. İbn Akîl, Hamne'nin, 'Dedim ki bu bana iki işin daha sevimli olanıdır.' dediğini söylemiş, bu sözün Rasulullah'a değil de Hanme'ye ait olduğunu belirtmiştir. Ebu Davud , Yahya b. Main'e dayandırarak Amr b. Sabit'in Rafızî ve kötü bir insan olduğunu, fakat hadiste sadık birisi olduğunu söylemiştir. Sabit b. Mikdam'ın ise güvenilir birisi olduğunu belirtmiştir. Ebu Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hambel'in İbn Akîl'in hadisi hakkında içimde bir şüphe var dediğini işittim.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3355, D000287
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَغَيْرُهُ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ طَلْحَةَ عَنْ عَمِّهِ عِمْرَانَ بْنِ طَلْحَةَ عَنْ أُمِّهِ حَمْنَةَ بِنْتِ جَحْشٍ قَالَتْ:
كُنْتُ أُسْتَحَاضُ حَيْضَةً كَثِيرَةً شَدِيدَةً فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسْتَفْتِيهِ وَأُخْبِرُهُ فَوَجَدْتُهُ فِى بَيْتِ أُخْتِى زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى امْرَأَةٌ أُسْتَحَاضُ حَيْضَةً كَثِيرَةً شَدِيدَةً فَمَا تَرَى فِيهَا قَدْ مَنَعَتْنِى الصَّلاَةَ وَالصَّوْمَ فَقَالَ "أَنْعَتُ لَكِ الْكُرْسُفَ فَإِنَّهُ يُذْهِبُ الدَّمَ." قَالَتْ هُوَ أَكْثَرُ مِنْ ذَلِكَ . قَالَ "فَاتَّخِذِى ثَوْبًا." فَقَالَتْ هُوَ أَكْثَرُ مِنْ ذَلِكَ إِنَّمَا أَثُجُّ ثَجًّا . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: "سَآمُرُكِ بِأَمْرَيْنِ أَيَّهُمَا فَعَلْتِ أَجْزَأَ عَنْكِ مِنَ الآخَرِ وَإِنْ قَوِيتِ عَلَيْهِمَا فَأَنْتِ أَعْلَمُ." فَقَالَ لَهَا : "إِنَّمَا هَذِهِ رَكْضَةٌ من رَكَضَاتِ الشَّيْطَانِ فَتَحَيَّضِى سِتَّةَ أَيَّامٍ أَوْ سَبْعَةَ أَيَّامٍ فِى عِلْمِ اللَّهِ ثُمَّ اغْتَسِلِى حَتَّى إِذَا رَأَيْتِ أَنَّكِ قَدْ طَهُرْتِ وَاسْتَنْقَأْتِ فَصَلِّى ثَلاَثًا وَعِشْرِينَ لَيْلَةً أَوْ أَرْبَعًا وَعِشْرِينَ لَيْلَةً وَأَيَّامَهَا وَصُومِى فَإِنَّ ذَلِكَ يُجْزِئُكِ وَكَذَلِكَ فَافْعَلِى فِى كُلِّ شَهْرٍ كَمَا تَحِيضُ النِّسَاءُ وَكَمَا يَطْهُرْنَ مِيقَاتَ حَيْضِهِنَّ وَطُهْرِهِنَّ وَإِنْ قَوِيتِ عَلَى أَنْ تُؤَخِّرِى الظُّهْرَ وَتُعَجِّلِى الْعَصْرَ فَتَغْتَسِلِينَ وَتَجْمَعِينَ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَتُؤَخِّرِينَ الْمَغْرِبَ وَتُعَجِّلِينَ الْعِشَاءَ ثُمَّ تَغْتَسِلِينَ وَتَجْمَعِينَ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ فَافْعَلِى وَتَغْتَسِلِينَ مَعَ الْفَجْرِ فَافْعَلِى وَصُومِى إِنْ قَدَرْتِ عَلَى ذَلِكَ." قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "وَهَذَا أَعْجَبُ الأَمْرَيْنِ إِلَىَّ." قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ عَمْرُو بْنُ ثَابِتٍ عَنِ ابْنِ عَقِيلٍ قَالَ فَقَالَتْ حَمْنَةُ فَقُلْتُ هَذَا أَعْجَبُ الأَمْرَيْنِ إِلَىَّ . لَمْ يَجْعَلْهُ مِنْ قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم جَعَلَهُ كَلاَمَ حَمْنَةَ. قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَعَمْرُو بْنُ ثَابِتٍ رَافِضِىٌّ رَجُلُ سَوْءٍ وَلَكِنَّهُ كَانَ صَدُوقًا فِى الْحَدِيثِ وَثَابِتُ بْنُ الْمِقْدَامِ رَجُلٌ ثِقَةٌ وَذَكَرَهُ عَنْ يَحْيَى بْنِ مَعِينٍ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ أَحْمَدَ يَقُولُ حَدِيثُ ابْنِ عَقِيلٍ فِى نَفْسِى مِنْهُ شَىْءٌ.
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve başkası, onlara Abdülmelik b. Amr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona İbrahim b. Muhammed b. Talha, ona amcası İmran b. Talha, ona da annesi Hamne bt. Cahş şöyle demiştir:
Ben, çok fazla ve sıkıntılı hayız görürdüm. Durumu haber verip fetva almak üzere Rasulullah'a gittim. Onu, kız kardeşim Zeyneb bt. Cahş'ın evinde buldum ve Ya Rasulullah! Ben fazla ve sıkıntılı hayız görüyorum. Bu durumda ne yapayım? Bu, beni namazdan ve oruçtan alıkoydu, diye şikayette bulundum. Rasulullah (sav) "Sana pamuğu tavsiye ederim. Çünkü o kanı giderir," buyurdu. Ben, o kan bundan (pamuğun mani olacağından) daha çoktur, dedim. Hz. Peygamber, "Bez kullan," dedi. Kan bundan da fazla geliyor, dedim. Bunun üzerine Rasulullah, şöyle dedi: "İki hüküm söyleyeyim. Hangisini yaparsan senin için yeterli olur. İkisine de gücün yeterse, orasını da sen bilirsin. Şunu bil ki, (kanın gelmesi) ancak şeytanın darbelerinden biridir. Allah'ın sana bildirdiği üzere altı veya yedi gün kendini hayızlı say, sonra da yıkan. Temizlendiğine kanaat getirdiğinde yirmi üç veya yirmi dört gün namaz kıl ve oruç tut. Çünkü bu (takdir edilen müddet) sana yeter. Kadınlar nasıl hayız vaktinde hayız oluyorlar, temizlik günlerinde de temizleniyorlarsa sen de her ay öyle yap. Eğer öğleyi geciktirip ikindiyi öne almaya ve yıkanıp bu iki namazı bir arada kılmaya, akşamı geciktirip yatsıyı öne almaya, sonra da yıkanıp iki namazı birleştirmeye gücün yeterse öyle yap. Sabah namazında yıkanabilirsen yıkan (namaz kıl) ve gücün yeterse oruç tut." Rasulullah "Bu iki işten bana daha sevimli olanı budur. (iki namazı birleştirerek ikisi için bir gusuletmek)," buyurdu.
Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Amr b. Sabit, İbn Akîl'den rivayet etmiştir. İbn Akîl, Hamne'nin, 'Dedim ki bu bana iki işin daha sevimli olanıdır.' dediğini söylemiş, bu sözün Rasulullah'a değil de Hanme'ye ait olduğunu belirtmiştir. Ebu Davud , Yahya b. Main'e dayandırarak Amr b. Sabit'in Rafızî ve kötü bir insan olduğunu, fakat hadiste sadık birisi olduğunu söylemiştir. Sabit b. Mikdam'ın ise güvenilir birisi olduğunu belirtmiştir. Ebu Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hambel'in İbn Akîl'in hadisi hakkında içimde bir şüphe var dediğini işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 110, /73
Senetler:
1. Ümmü Habibe Hamne bt. Cahş el-Esediyye (Hamne bt. Cahş b. Riyâb b. Ya'mer b. Sabire)
2. İmran b. Talha (İmran b. Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr)
3. İbrahim b. Muhammed el-Kuraşi (İbrahim b. Muhammed b. Talha b. Ubeydullah)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Akîl el-Haşimî (Abdullah b. Muhammed b. Akil b. Ebu Talib)
5. Ebu Münzir Züheyr b. Muhammed et-Temimî (Züheyr b. Muhammed)
6. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
7. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Hayız, gün hesabı
Hayız, kanının şekilleri ve buna göre kadının hayız durumunun belirlenmesi
Hayız, temizlenme şekli
Kadın, istihaze kanı, hükümleri
Namaz, Hayız, gören kadının namazı terketmesi
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: "كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَغْتَسِلُ وَيُصَلِّى الرَّكْعَتَيْنِ وَصَلاَةَ الْغَدَاةِ وَلاَ أُرَاهُ يُحْدِثُ وُضُوءًا بَعْدَ الْغُسْلِ."
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona Esved, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) gusleder, iki rekât sünnet ve sabah namazını kılardı. Onun, guslettikten sonra abdest tazelediğini hatırlamıyorum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3238, D000250
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: "كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَغْتَسِلُ وَيُصَلِّى الرَّكْعَتَيْنِ وَصَلاَةَ الْغَدَاةِ وَلاَ أُرَاهُ يُحْدِثُ وُضُوءًا بَعْدَ الْغُسْلِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona Esved, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) gusleder, iki rekât sünnet ve sabah namazını kılardı. Onun, guslettikten sonra abdest tazelediğini hatırlamıyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 99, /64
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Gusül, gusül abdestinden sonra namaz kılmak
Gusül, gusülden sonra namaz abdestine gerek var mı?
Temizlik, Gusül
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتِ "اسْتُحِيضَتِ امْرَأَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُمِرَتْ أَنْ تُعَجِّلَ الْعَصْرَ وَتُؤَخِّرَ الظُّهْرَ وَتَغْتَسِلَ لَهُمَا غُسْلاً . وَأَنْ تُؤَخِّرَ الْمَغْرِبَ وَتُعَجِّلَ الْعِشَاءَ وَتَغْتَسِلَ لَهُمَا غُسْلاً وَتَغْتَسِلَ لِصَلاَةِ الصُّبْحِ غُسْلاً." فَقُلْتُ لِعَبْدِ الرَّحْمَنِ أَعَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لاَ أُحَدِّثُكَ إِلَّا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِشَىْءٍ.
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Abdurrahman b. Miksem, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah devrinde bir kadın istihaze oldu. İkindiyi öne alıp, öğleyi tehir ederek ikisi için bir defa, akşamı tehir edip, yatsıyı öne alarak yine ikisi için bir defa yıkanmakla ve sabah için de bir defa yıkanmakla emrolundu." Şube şöyle demiştir: Abdurrahman'a, 'Resulullah'tan mı haber veriyorsun?' dedim. O, sana Resulullah'tan başka kimseden bir şey nakletmem, dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3362, D000294
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتِ "اسْتُحِيضَتِ امْرَأَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُمِرَتْ أَنْ تُعَجِّلَ الْعَصْرَ وَتُؤَخِّرَ الظُّهْرَ وَتَغْتَسِلَ لَهُمَا غُسْلاً . وَأَنْ تُؤَخِّرَ الْمَغْرِبَ وَتُعَجِّلَ الْعِشَاءَ وَتَغْتَسِلَ لَهُمَا غُسْلاً وَتَغْتَسِلَ لِصَلاَةِ الصُّبْحِ غُسْلاً." فَقُلْتُ لِعَبْدِ الرَّحْمَنِ أَعَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لاَ أُحَدِّثُكَ إِلَّا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِشَىْءٍ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Abdurrahman b. Miksem, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Rasulullah devrinde bir kadın istihaze oldu. İkindiyi öne alıp, öğleyi tehir ederek ikisi için bir defa, akşamı tehir edip, yatsıyı öne alarak yine ikisi için bir defa yıkanmakla ve sabah için de bir defa yıkanmakla emrolundu." Şube şöyle demiştir: Abdurrahman'a, 'Resulullah'tan mı haber veriyorsun?' dedim. O, sana Resulullah'tan başka kimseden bir şey nakletmem, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 112, /76
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Kadın, istihaze kanı, hükümleri
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ "أَنَّ سَهْلَةَ بِنْتَ سُهَيْلٍ اسْتُحِيضَتْ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَهَا أَنْ تَغْتَسِلَ عِنْدَ كُلِّ صَلاَةٍ فَلَمَّا جَهَدَهَا ذَلِكَ أَمَرَهَا أَنْ تَجْمَعَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ بِغُسْلٍ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِغُسْلٍ وَتَغْتَسِلَ لِلصُّبْحِ." قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ امْرَأَةً اسْتُحِيضَتْ فَسَأَلَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَهَا بِمَعْنَاهُ.
Bize Abdulaziz b. Yahya, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Sehle bt. Süheyl istihaze oldu ve Rasulullah'a istihazanın hükmünü sormaya geldi. Rasulullah da ona, her namazdan önce gusletmesini, bu kendisine ağır gelirse öğle ve ikindiyi bir gusülle, akşam ve yatsıyı da bir gusülle birleştirmesini ve sabah için de ayrıca gusletmesini emretti."
Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi İbn Uyeyne, Abdurrahman b. Kasım'dan, o da babasından, bir kadın istihaze oldu ve Rasulullah'a bununla ilgili sordu. Rasulullah da ona önceki hadiste geçenleri emretti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3363, D000295
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ "أَنَّ سَهْلَةَ بِنْتَ سُهَيْلٍ اسْتُحِيضَتْ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَهَا أَنْ تَغْتَسِلَ عِنْدَ كُلِّ صَلاَةٍ فَلَمَّا جَهَدَهَا ذَلِكَ أَمَرَهَا أَنْ تَجْمَعَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ بِغُسْلٍ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِغُسْلٍ وَتَغْتَسِلَ لِلصُّبْحِ." قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ امْرَأَةً اسْتُحِيضَتْ فَسَأَلَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَهَا بِمَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize Abdulaziz b. Yahya, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Sehle bt. Süheyl istihaze oldu ve Rasulullah'a istihazanın hükmünü sormaya geldi. Rasulullah da ona, her namazdan önce gusletmesini, bu kendisine ağır gelirse öğle ve ikindiyi bir gusülle, akşam ve yatsıyı da bir gusülle birleştirmesini ve sabah için de ayrıca gusletmesini emretti."
Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi İbn Uyeyne, Abdurrahman b. Kasım'dan, o da babasından, bir kadın istihaze oldu ve Rasulullah'a bununla ilgili sordu. Rasulullah da ona önceki hadiste geçenleri emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 112, /76
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
6. Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya el-Bekkâi (Abdulaziz b. Yahya b. Yusuf)
Konular:
Kadın, istihaze kanı, hükümleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3265, M002087
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ "نُصِرْتُ بِالصَّبَا وَأُهْلِكَتْ عَادٌ بِالدَّبُورِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Gunder, ona Şube; (T)
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Hakem, ona Mücahid, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav); "bana sabah rüzgârı ile yardım olundu, Âd kavmi ise batı rüzgârı ile helâk edildiler" buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
نصرت بالصبا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2087, /348
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3201, M004962
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ لاَ يَطْرُقُ أَهْلَهُ لَيْلاً وَكَانَ يَأْتِيهِمْ غُدْوَةً أَوْ عَشِيَّةً."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) ailesinin ziyaretine geceleyin gelmezdi. Onlara ya sabah yahut akşamleyin gelirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4962, /819
Senetler:
()
Konular:
Yolculuk, esnasında dikkat edilecek hususlar