1713 Kayıt Bulundu.
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Esma bt. Umeys şöyle demiştir:
Ben Hz. Peygamber'e Ya Rasulullah! Fatıma bt. Ebu Hubeyş, şu kadar zamandan beri istihazelidir. Bundan dolayı namaz kılmıyor, dedim. Hz. Peygamber, "sübhanallah! Bu şeytandandır. Bir leğene otursun, suyun üzerinde bir sarılık görürse öğle ve ikindi için bir defa, akşam ve yatsı için de bir defa, sabah için de bir defa gusletsin. Bunların arasında da abdest alsın," buyurdu.
Ebu Davud şöyle dedi: Mücâhid, İbn Abbâs'tan, 'Ona gusul zor gelirse, Hz. Peygamber, iki namazı birleştirmesini istedi.' şeklinde rivayet etmiştir. Bunu İbrahim de İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Bu, İbrahim en-Nehaî ve Abdullah b. Şeddad'ın görüşüdür.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ammar b. Yasir şöyle rivayet etmiştir:
"Ammar ve diğer sahabiler, Hz. Peygamber ile beraberken, sabah namazı için toprakla mesh ederek namaza hazırlandılar. Önce ellerini yere vurdular, sonra yüzlerini bir defa meshettiler. Ellerini tekrar yere vurdular ve (kollarının dış tarafından) omuzlarına kadar, vücutlarına bakan tarafından ise koltuk altlarına kadar avuçlarının içiyle meshettiler."
Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Seleme b. Fadl, ona Muhammed b. İshak, ona Süleyman b. Sühaym, ona Ümeyye bt. Ebu's-Salt, Beni Gıfar kabilesinden ismini zikrettiği bir kadının ona şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) beni bir heybe içinde devesinin arkasına bindirmişti. Sonra sabah namazı vaktine kadar durmadan yola devam etti. Sabah namazı için devesini çöktürünce ben de indim. Bir de ne göreyim: Semerin arkasına benden kan bulaşmış! Bu benim ilk adet görüşümdü. Utanarak devenin üzerine doğru eğildim. Rasulullah benim halimi ve kanı görünce 'Ne oluyor? Âdet mi oldun yoksa?' buyurdu. Ben de 'evet' dedim. Rasulullah 'Üstünü başını düzelt, sonra bir kap su al ve içine tuz at. Semere bulaşan kanı yıka sonra da bineğine dön' buyurdu. Kadın şöyle devam etti: 'Rasulullah (sav), Hayber'i fethedince ganimetten bize de bir miktar hediye verdi."
Ümeyye şöyle dedi: "Gıfarlı kadın o günden sonra adetten temizlendiği suyuna her zaman tuz kattı. Öldüğü zaman yıkanacağı suya da tuz katılmasını vasiyet etti."
Bize Muhammed b. Râfi' ve Hasan b. Ali el-Hulvânî, onlara Abdürrezzak, ona İbn Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona Abbqd b. Ziyqd ona da Urve b. el-Muğira b. Şube rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük seferine katılan Muğîra b. Şube şöyle anlatır: Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için helâya doğru gitti. Ben de sabah namazından önce O'na bir kap su hazırlamıştım. Hz. Peygamber helâdan dönünce, bu kaptan ellerine su döktüm. Üç defa ellerini yıkadı. Sonra da yüzünü yıkadı. Sonra kollarını cübbesinden çıkarmaya çalıştı, fakat cübbesinin yenleri dar olduğundan ellerini cübbenin içine soktu ve cübbenin alt tarafından çıkararak kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra da mestleri üzerine (mesh edip) abdest aldı. Sonra insanlara doğru döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Baktık ki insanlar Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, namaz kılıyorlardı. Rasulullah (sav) iki rekâtın ancak birine yetişebilmişti; cemaatle birlikte son rekâtı kıldı. Abdurrahman selâm verince de, kalktı namazını tamamladı. Bu durum müslümanları telaşlandırmıştı. O arada epeyce tesbih ve zikirle meşgul oldular. Hz. Peygamber (sav) namazını bitince onlara döndü ve namazı vaktinde kıldıkları için "güzel yaptınız" -yahut "doğru yaptınız-" diyerek onları övdü.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yahya b. Eyyüb, ona Yezid b. Ebu Habib, ona İmran b. Ebu Enes ona Abdurrahman b. Cübeyr ona da Amr b. As şöyle rivayet etmiştir:
Zâtü's-selâsil Gazvesi sırasında soğuk bir gecede ihtilâm oldum. Gusledersem hasta olacağımdan korkup teyemmüm ettim ve sonra arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Bu olayı Rasulullah'a haber verdiler. Rasulullah (sav) bunun üzerine şöyle dedi:
"Ey Amr! Ashabına cünüp olarak namaz mı kıldırdın?" Beni gusletmekten alıkoyan şeyi haber vererek şöyle dedim: Ben Allahu Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu işittim: "Kendi kendinizi öldürmeyiniz. Muhakkak Allah size karşı merhametlidir." Nisa, 4/29 Bunun üzerine Peygamber (sav) güldü ve hiçbir şey demedi.
[Ebu Davud şöyle demirtir: Abdurrahman b. Cübeyr, Harice b. Huzafe'nin azatlısı olup Mısırlı'dır. O, İbn Cibeyr b. Nüfeyr değildir.