1718 Kayıt Bulundu.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Kazaa, ona da Nebî (sav) ile beraber on iki gazveye katılmış olan Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'den (sav) beni çok etkileyen şu dört şeyi işittim: 'Kadın, beraberinde kocası ya da mahremi olmadan iki günlük mesafedeki yolculuğa çıkamaz. Ramazan ve kurban bayramı günlerinde oruç yoktur. Güneş doğana dek sabah namazından sonra, batıncaya kadar da ikindi namazından sonra namaz kılmak yoktur. Şu üçü dışında hiçbir mescid için yolculuğun zahmetine katlanılmaz: Mescid-i Harâm, Mescid-i Aksâ ve benim mescidim (Mescid-i Nebî)'."
Açıklama: Bahsi geçen ayetler şöyledir: "Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi; beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler." (Nur 24/6-9) Bu uygulama, İslam aile hukukunda “liân” terimi ile ifade edilir. Karısının zina suçu işlediğini iddia eden bir koca, eğer iddiasını ispat için dört şahit getiremezse karı ve koca hâkim huzuruna celb edilerek liâna (karşılıklı lanetleşmeye) davet edilir. Her iki taraf da doğruluklarını bu ifadelerle beyan ederlerse erkek iftira (kazf) cezasından, kadın da zina cezasından kurtulur ve bu şekilde evlilik bağı sona erer/erdirilir.