Öneri Formu
Hadis Id, No:
25810, N002996
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ قَرَأْتُ عَلَى أَبِى قُرَّةَ مُوسَى بْنِ طَارِقٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَجَعَ مِنْ عُمْرَةِ الْجِعِرَّانَةِ بَعَثَ أَبَا بَكْرٍ عَلَى الْحَجِّ فَأَقْبَلْنَا مَعَهُ حَتَّى إِذَا كَانَ بِالْعَرْجِ ثَوَّبَ بِالصُّبْحِ ثُمَّ اسْتَوَى لِيُكَبِّرَ فَسَمِعَ الرُّغْوَةَ خَلْفَ ظَهْرِهِ فَوَقَفَ عَلَى التَّكْبِيرِ فَقَالَ هَذِهِ رُغْوَةُ نَاقَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْجَدْعَاءِ لَقَدْ بَدَا لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْحَجِّ فَلَعَلَّهُ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنُصَلِّىَ مَعَهُ فَإِذَا عَلِىٌّ عَلَيْهَا فَقَالَ لَهُ أَبُو بَكْرٍ أَمِيرٌ أَمْ رَسُولٌ قَالَ لاَ بَلْ رَسُولٌ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِبَرَاءَةَ أَقْرَؤُهَا عَلَى النَّاسِ فِى مَوَاقِفِ الْحَجِّ . فَقَدِمْنَا مَكَّةَ فَلَمَّا كَانَ قَبْلَ التَّرْوِيَةِ بِيَوْمٍ قَامَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ مَنَاسِكِهِمْ حَتَّى إِذَا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ رضى الله عنه فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا ثُمَّ خَرَجْنَا مَعَهُ حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ عَرَفَةَ قَامَ أَبُو بَكْرٍ فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ مَنَاسِكِهِمْ حَتَّى إِذَا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا ثُمَّ كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ فَأَفَضْنَا فَلَمَّا رَجَعَ أَبُو بَكْرٍ خَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ عَنْ إِفَاضَتِهِمْ وَعَنْ نَحْرِهِمْ وَعَنْ مَنَاسِكِهِمْ فَلَمَّا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ عَلَى النَّاسِ بَرَاءَةَ حَتَّى خَتَمَهَا فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ النَّفْرِ الأَوَّلُ قَامَ أَبُو بَكْرٍ فَخَطَبَ النَّاسَ فَحَدَّثَهُمْ كَيْفَ يَنْفِرُونَ وَكَيْفَ يَرْمُونَ فَعَلَّمَهُمْ مَنَاسِكَهُمْ فَلَمَّا فَرَغَ قَامَ عَلِىٌّ فَقَرَأَ بَرَاءَةَ عَلَى النَّاسِ حَتَّى خَتَمَهَا . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنُ خُثَيْمٍ لَيْسَ بِالْقَوِىِّ فِى الْحَدِيثِ وَإِنَّمَا أَخْرَجْتُ هَذَا لِئَلاَّ يُجْعَلَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ وَمَا كَتَبْنَاهُ إِلاَّ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ لَمْ يَتْرُكْ حَدِيثَ ابْنِ خُثَيْمٍ وَلاَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِلاَّ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ قَالَ ابْنُ خُثَيْمٍ مُنْكَرُ الْحَدِيثِ وَكَأَنَّ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ خُلِقَ لِلْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim haber vererek dedi ki: Ali b. Kurra, Musa b. Tarık’a İbn Cüreyc’in şöyle dediği rivayetini okudum: Bana Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Ebu’z-Zübeyr, ona da Câbir’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) Ci’râne umresinden döndüğü zaman Ebu Bekir’i hac emiri olarak gönderdi. Onunla birlikte yola koyulduk, nihayet el-Arc denilen yere vardığında sabah için kamet getirdi, sonra (Ebu Bekir) tekbir almak için doğrulunca, arkasından devenin böğürme sesini işitince tekbir almayıp durdu. Bu Rasulullah’ın (sav) el-Ced’â adındaki devesinin böğürmesidir. Şüphesiz Rasulullah (sav) hac ile ilgili yeni bir emir vermek istemiştir. Muhtemelen gelen Rasulullah (sav)’tır. Böylelikle biz de onunla beraber namaz kılacağız, dedi. Deve üzerinde gelenin Ali (ra) olduğunu gördüler. Bunun üzerine Ebu Bekir: Emir olarak mı (geldin) yoksa bir elçi olarak mı? dedi. Ali: Hayır, elçi olarak geldim. Rasulullah (sav) beni Tevbe suresini, hac için vakfe yapmak üzere toplanılacak yerlerde, insanlara onu okuyayım diye gönderdi, dedi.
Mekke’ye geldik. (Zülhicce’nin sekizinci günü olan) terviye gününden bir gün önce Ebu Bekir (ra) ayağa kalkıp insanlara bir hutbe verdi. Onlara hac ibadetini nasıl ve nerelerde yapacaklarını anlattı. Nihayet hutbesini bitirince Ali (ra) ayağa kalkarak insanlara Berâe (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu. Sonra onunla birlikte çıktık. Nihayet Arafat’ta vakfe günü gelince Ebu Bekir ayağa kalkıp insanlara bir hutbe verdi. Onlara hac ibadetini nasıl yapacaklarını öğretti. Nihayet hutbesini bitirince Ali ayağa kalktı ve insanlara Berâe (Tevbe) suresini bitirinceye kadar okudu. Sonra nahr (kurban bayramı birinci) günü geldi. İfada (tavafını) yapmak için Mekke’ye gittik. Ebu Bekir geri dönünce yine insanlara bir hutbe verdi, onlara ifada tavaflarını, kurbanlarını kesmelerini ve diğer yapacakları ibadetlerini anlattı. Hutbesini bitirince Ali ayağa kalkıp insanlara Berae (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu. Birinci nefr (Mina’dan dönme) günü gelince Ebu Bekir ayağa kalktı, insanlara bir hutbe verdi, onların nasıl ayrılacaklarını, cemrelere nasıl taş atacaklarını anlattı, onlara yapacakları ibadetlerini öğretti. Hutbesini bitirince Ali kalkarak insanlara Berâe (Tevbe) suresini sonuna kadar okudu.
Ebu Abdurrahman (Nesâî) dedi ki: İbn Husayn hadis rivayetinde pek kuvvetli birisi değildir. Benim bu hadisi kitabıma almamın sebebi ancak İbn Cüreyc’in Ebu’z-Zübeyr’den aldığı rivayet ile bizim yazdıklarımızın ancak İshak b. İbrahim yoluyla nakledilmiş olduğunun kabul edilmemesi içindir. Yahya b. Saîd el-Kattân ise İbn Huseym’in de Abdurrahman’ın da hadis rivayetlerini terk etmiş değildir. Ancak Ali İbnü’l-Medinî: “İbn Huseym’in hadis rivayeti münkerdir” demiştir. Ali İbnü’l-Medinî ise (adeta) hadis için yaratılmış (gibi)dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 187, /2280
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Abdullah b. Osman el-Kârrî (Abdullah b. Osman b. Huseym b. el-Karra)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Kurra Musa b. Tarık el-Yemani (Musa b. Tarık)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, esnasında uyulacak kurallar
VEKALET
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ قَالَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ غَدَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى عَرَفَاتٍ فَمِنَّا الْمُلَبِّى وَمِنَّا الْمُكَبِّرُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25848, N003002
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ قَالَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ غَدَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى عَرَفَاتٍ فَمِنَّا الْمُلَبِّى وَمِنَّا الْمُكَبِّرُ .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona Huşeym, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Seleme, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Sabah vakti Rasulullah (sav) ile birlikte Arafat’a gittik, kimimiz telbiye getiriyor, kimimiz tekbir getiriyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 191, /2281
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Ebu Seleme el-Mâcişûn (Abdullah b. Meymun)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25854, N003003
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا الْمُلاَئِىُّ - يَعْنِى أَبَا نُعَيْمٍ الْفَضْلَ بْنَ دُكَيْنٍ - قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الثَّقَفِىُّ قَالَ قُلْتُ لأَنَسٍ وَنَحْنُ غَادِيَانِ مِنْ مِنًى إِلَى عَرَفَاتٍ مَا كُنْتُمْ تَصْنَعُونَ فِى التَّلْبِيَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْيَوْمِ قَالَ كَانَ الْمُلَبِّى يُلَبِّى فَلاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ وَيُكَبِّرُ الْمُكَبِّرُ فَلاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona el-Mulâî –yani Ebu Nuaym el-Fadl b. Dukeyn-, ona Mâlik, ona Muhammed b. Ebu Bekr es-Sakafî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bizler sabah vakti Mina’dan Arafat’a doğru gitmekte iken, Enes’e: Böyle bir günde Rasulullah (sav) ile birlikte telbiyeyi nasıl yapıyordunuz? diye sordum. O: Kimimiz telbiye getiriyordu ve onun bu yaptığına itiraz edilmiyordu, kimimiz ise tekbir getiriyordu, onun da bu yaptığına itiraz edilmiyordu, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 192, /2281
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Ebu Bekir es-Sekafi (Muhammed b. Ebu Bekir b. Avf b. Riyah)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ قَالَ أَخْبَرَنَا حِبَّانُ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ أَنَّ كُرَيْبًا قَالَ سَأَلْتُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ - وَكَانَ رِدْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَشِيَّةَ عَرَفَةَ - فَقُلْتُ كَيْفَ فَعَلْتُمْ قَالَ أَقْبَلْنَا نَسِيرُ حَتَّى بَلَغْنَا الْمُزْدَلِفَةَ فَأَنَاخَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ بَعَثَ إِلَى الْقَوْمِ فَأَنَاخُوا فِى مَنَازِلِهِمْ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ثُمَّ حَلَّ النَّاسُ فَنَزَلُوا فَلَمَّا أَصْبَحْنَا انْطَلَقْتُ عَلَى رِجْلِى فِى سُبَّاقِ قُرَيْشٍ وَرَدِفَهُ الْفَضْلُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26060, N003034
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ قَالَ أَخْبَرَنَا حِبَّانُ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ أَنَّ كُرَيْبًا قَالَ سَأَلْتُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ - وَكَانَ رِدْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَشِيَّةَ عَرَفَةَ - فَقُلْتُ كَيْفَ فَعَلْتُمْ قَالَ أَقْبَلْنَا نَسِيرُ حَتَّى بَلَغْنَا الْمُزْدَلِفَةَ فَأَنَاخَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ بَعَثَ إِلَى الْقَوْمِ فَأَنَاخُوا فِى مَنَازِلِهِمْ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ثُمَّ حَلَّ النَّاسُ فَنَزَلُوا فَلَمَّا أَصْبَحْنَا انْطَلَقْتُ عَلَى رِجْلِى فِى سُبَّاقِ قُرَيْشٍ وَرَدِفَهُ الْفَضْلُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Hibbân, ona Abdullah b. İbrahim b. Ukbe’nin rivayet ettiğine göre Kureyb dedi ki: Ben Arafat’tan dönüş akşamında Rasulullah’ın (sav) terkisinde bulunan Üsâme b. Zeyd’e: O gün nasıl yapmıştınız? dedim. O dedi ki: Bizler yola koyulduk. Nihayet Müzdelife’ye vardığımızda (Allah Rasulü) bineğini çöktürdü, akşam namazını kıldı. Daha sonra diğer hacılara haber gönderdi. Onlar da konakladıkları yerlerde bineklerini çöktürdüler. Bununla birlikte Rasulullah (sav) yatsı namazını kıl(dır)ıncaya kadar da yüklerini çözmediler. (Yatsıyı kıldıktan) sonra herkes yüklerini çözüp konakladılar. Sabah olunca, ben Kureyş’in önde gidenleri arasında piyade olarak yola koyuldum, el-Fadl da O’nun terkisine bindi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 207, /2283
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. İbrahim b. Ukbe el-Esedi (İbrahim b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Hibbân b. Musa el-Mervezî (Hibbân b. Musa b. Sevvâr)
6. Muhammed b. Hatim el-Mervezi (Muhammed b. Hatim b. Nuaym b. Abdülhamid)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25133, N001096
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَصُرَتْ عَيْنَاىَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى جَبِينِهِ وَأَنْفِهِ أَثَرُ الْمَاءِ وَالطِّينِ مِنْ صُبْحِ لَيْلَةِ إِحْدَى وَعِشْرِينَ . مُخْتَصَرٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme ve el-Haris b. Miskin, ona İbn'ül-Kasım, ona Malik, ona Yezid b. Abdullah b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim el-Haris, ona da Ebu Said el-Hudrî'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Ramazan ayının yirmi birinci gecesinin sabah namazından çıkarken Rasulullah'ın (sav) alnında ve burnunda (yağan yağmurdan dolayı çamur olan mescid zemininden) su ve çamur izlerini gözlerimle gördüm.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 42, /2157
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
7. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Mescid-i Nebî, Peygamber ve halifeler dönemindeki yapısal durumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25171, B002689
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ سُمَىٍّ مَوْلَى أَبِى بَكْرٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ يَعْلَمُ النَّاسُ مَا فِى النِّدَاءِ وَالصَّفِّ الأَوَّلِ ، ثُمَّ لَمْ يَجِدُوا إِلاَّ أَنْ يَسْتَهِمُوا عَلَيْهِ لاَسْتَهَمُوا ، وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِى التَّهْجِيرِ لاَسْتَبَقُوا إِلَيْهِ ، وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِى الْعَتَمَةِ وَالصُّبْحِ لأَتَوْهُمَا وَلَوْ حَبْوًا » .
Tercemesi:
Bize İsmail (b. Ebu Üveys), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Bekir'in mevlası Sümey (el-Kureşî), ona Ebu Salih (Zekvan), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Şayet insanlar ezan okumak ile ilk saftaki fazileti bilselerdi bunlara ulaşmak için kura çekmekten başka yol olmasaydı, mutlaka kura çekerlerdi. Namazı ilk vaktinde kılmanın faziletini bilselerdi, bunun için yarışırlardı. Yatsı ve sabah namazlarındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek dahi olsa namaza giderlerdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 30, 1/727
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
KTB, EZAN
Namaz, saf tutma ve düzeni
Şeytan, ezanı duyduğunda şeytanın kaçması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25596, D003667
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى عَبْدُ السَّلاَمِ - يَعْنِى ابْنَ مُطَهَّرٍ أَبُو ظَفَرٍ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ خَلَفٍ الْعَمِّىُّ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لأَنْ أَقْعُدَ مَعَ قَوْمٍ يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَعَالَى مِنْ صَلاَةِ الْغَدَاةِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أَنْ أُعْتِقَ أَرْبَعَةً مِنْ وَلَدِ إِسْمَاعِيلَ وَلأَنْ أَقْعُدَ مَعَ قَوْمٍ يَذْكُرُونَ اللَّهَ مِنْ صَلاَةِ الْعَصْرِ إِلَى أَنْ تَغْرُبَ الشَّمْسُ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أَنْ أُعْتِقَ أَرْبَعَةً."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdusselam b. Mutahher Ebu Zafer, ona Musa b. Halef el-Ammi, ona Katade, ona Enes b. Malik Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir: "Sabah namazından sonra güneş doğup da bir mızrak boyu çıkıncaya kadar Allah'ı zikreden bir toplulukla beraber oturmam bana İsmail'in (as) çocuklarından dördünü kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir. İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden bir cemaatle beraber oturmam ise bana dört insanı kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İlim 13, /846
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Musa b. Halef el-Ammi (Musa b. Halef)
4. Abdusselam b. Mutahher el-Ezdi (Abdusselam b. Mutahher b. Hüsam b. Misak)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, İLİM
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Zikir, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25609, D003680
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ النَّيْسَابُورِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عُمَرَ الصَّنْعَانِىُّ قَالَ سَمِعْتُ النُّعْمَانَ يَقُولُ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ "كُلُّ مُخَمِّرٍ خَمْرٌ وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَمَنْ شَرِبَ مُسْكِرًا بُخِسَتْ صَلاَتُهُ أَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَإِنْ تَابَ تَابَ اللَّهُ عَلَيْهِ فَإِنْ عَادَ الرَّابِعَةَ كَانَ حَقًّا عَلَى اللَّهِ أَنْ يَسْقِيَهُ مِنْ طِينَةِ الْخَبَالِ." قِيلَ وَمَا طِينَةُ الْخَبَالِ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ "صَدِيدُ أَهْلِ النَّارِ وَمَنْ سَقَاهُ صَغِيرًا لاَ يَعْرِفُ حَلاَلَهُ مِنْ حَرَامِهِ كَانَ حَقًّا عَلَى اللَّهِ أَنْ يَسْقِيَهُ مِنْ طِينَةِ الْخَبَالِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi' en-Neysâbûrî, ona İbrahim b. Ömer es-Sanânî, ona Numan (b. Ebu Şeybe), ona Tâvus (b. Keysan), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her sarhoşluk veren şey şaraptır ve her sarhoşluk veren şey de haramdır. Her kim sarhoşluk veren bir şeyi içerse kırk sabah onun namazının sevabı azalır. Eğer tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder. Eğer dördüncüde tekrar içkiye dönerse Allah ona tînetü'l-hıbâl içirir." Kendisine, Ey Allah'ın Rasulü! Tînetü'l-hıbâl nedir? diye soruldu. Hz. Peygamber de (sav) şöyle cevapladı: "Cehennem ehlinin irinidir. Sarhoşluk veren bir şeyi, haramını helalini bilmeyen küçük bir çocuğa içiren kimse de cehennem ehlinin irinlerinden içmeyi hak etmiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 5, /849
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Nu'man b. Ebu Şeybe es-San'ani ()
4. İbrahim b. Ömer el-Yemani (İbrahim b. Ömer b. Keysan)
5. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
İçecekler, sarhoşluk vermesi bakımından
İçki, haramlığı
İçki, içme cezası
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سُفْيَانَ قَالَ حَدَّثَنِى يَعْلَى بْنُ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ صَلَّى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةَ الصُّبْحِ فَلَمَّا صَلَّى انْحَرَفَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26044, N001335
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سُفْيَانَ قَالَ حَدَّثَنِى يَعْلَى بْنُ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ صَلَّى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةَ الصُّبْحِ فَلَمَّا صَلَّى انْحَرَفَ .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya, ona Süleyman, ona Ya'la b. Ata, ona da Cabir b. Yezid b. Esved (ra), babasından naklediyor: 'Rasulullah (sav) ile beraber sabah namazını kılmıştık, namazını bitirince cemaate doğru dönmüştü.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 78, /2174
Senetler:
1. Ebu Amr Yezid b. Esved es-Süvaî (Yezid b. Esved)
2. Cabir b. Yezid es-Süvai (Cabir b. Yezid b. Esved)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Namaz, selamın ardından cemaate dönüş
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25641, D003712
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ قَالَ سَمِعْتُ شَبِيبَ بْنَ عَبْدِ الْمَلِكِ يُحَدِّثُ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ قَالَ حَدَّثَتْنِى عَمَّتِى عَمْرَةُ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها "أَنَّهَا كَانَتْ تَنْبِذُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم غُدْوَةً فَإِذَا كَانَ مِنَ الْعَشِىِّ فَتَعَشَّى شَرِبَ عَلَى عَشَائِهِ وَإِنْ فَضَلَ شَىْءٌ صَبَبْتُهُ - أَوْ فَرَغْتُهُ - ثُمَّ تَنْبِذُ لَهُ بِاللَّيْلِ فَإِذَا أَصْبَحَ تَغَدَّى فَشَرِبَ عَلَى غَدَائِهِ قَالَتْ نَغْسِلُ السِّقَاءَ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً" فَقَالَ لَهَا أَبِى مَرَّتَيْنِ فِى يَوْمٍ قَالَتْ نَعَمْ.
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona Şebîb b. Abdülmelik, ona Mukatil b. Hayyan, ona Mukatil'in halası Amre, ona da Hz. Aişe'den (r.anha) rivayet olunduğuna göre; "Kendisi Peygamber (sav) için sabahleyin (kuru hurmayı ya da kuru üzümü ıslatarak) şıra yaparmış, akşam olunca (Hz. Peygamber) akşam yemeğini yiyip üzerine de (bu şırayı) içermiş. Eğer (şıradan) birazı artacak olursa onu (yere) dökermiş. Yahutta (başka biriniin içmesi için) onu (bir başka kaba) boşaltırmış. Sonra geceleyin Hz. Peygamber için (yeni bir) şıra hazırlarmış. Sabah olunca (Hz. Peygamber) sabah kahvaltısını yapar, kahvaltının üzerine de bu şırayı içermiş. Tulum, hem sabah hem akşam yıkanırmış." (Bu hadisin ravilerinden Mukatil) dedi ki: Babam (Hayyan) Hz. Aişe'ye; (yani bu tulum) bir günde iki defa mı (yıkanırdı)? diye sordu da (Hz. Aişe), evet cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 10, /855
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amra Ammetü Mukatil b. Hayyan (Amra)
3. Ebu Bistam Mukatil b. Hayyan en-Nabti (Mukatil b. Hayyan)
4. Şebib b. Abdülmelik et-Temîmî (Şebib b. Abdülmelik)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
İçecekler, şıra