Giriş

Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona b. Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir:

Rasulullah'ın (sav) ashabından bir adam Kur'an okuyordu. Atı da evin (bahçesinde) bağlıydı. Adam okurken at irkilmeye başladı. Adam da dışarı çıkıp etrafa baktı, bir şey göremedi. At yine irkildi. Adam da sabah olunca bu durumu Rasulullah'a (sav) anlattı. Rasulullah (sav) da şöyle buyurdu: "Bu, Kur'an okunmasından dolayı inen sekîne (melekleri) sebebiyle olmuştur."


    Öneri Formu
32982 B004839 Buhari, Tefsir, (Fetih) 4

Bize Ali b. Abdullah, ona Muahmmed b. Hazım, ona A'meş, ona Amr b. Mürra, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas şöyle demiştir:

Rasulullah (sav) bir gün Safâ Tepe'sine çıktı ve "Yâ sabâhâh! (uyanın ey Kureyş)" diye seslendi. Kureyşliler onun yanına toplandılar ve “ne oldu” dediler. Hz. Peygamber (sav) onlara "Ben düşmanın size sabah yada akşam baskın yapacağını haber versem ne dersiniz? Bana inanır mısınız?" buyurdu. Onlar da “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Öyleyse ben şiddetli bir azabın öncesinde sizleri uyaran kişiyim" buyurdu. Ebu Leheb “Yazık sana! Bizi buraya bunun için mi topladın!” dedi. Bunun üzerine "Tebbet yedâ Ebî Leheb" suresi nazil oldu.


    Öneri Formu
32914 B004801 Buhari, Tefsir, (Sebe) 2

Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh ve Muhammed b. Cafer, onlara Şu'be, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

"Cinlerden bir ifrit, dün gece namazımda beni meşgul etmek üzere bana musallat oldu", -ya da Peygamber (sav) buna benzer bir kelime söy­ledi.- "ama Allah ona karşı bana fırsat verdi. Ben de sabah olunca hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamak istedim ama kardeşim Süleyman'ın (as) “Rabbim, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle” demiş olduğu hatırıma geldi (vazgeçtim)."


    Öneri Formu
32921 B004808 Buhari, Tefsir, (Sâd) 2

Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona da Said b. el-Müseyyeb şöyle rivayet emiştir:

"Rasulullah (sav) Hayber dönüşü gecenin son vaktine kadar yola devam etti, sonra istirahate çekildi ve Bilâl’e “Bizim için sabah namazını gözetle!” buyurdu. Rasulullah (sav) ve ashabı uyudu. Bilâl de kendisi için takdir edildiği kadarı ile nöbet tuttuktan sonra, fecrin doğuşuna yakın bir zamanda devesine yaslandı, ancak gözlerine hâkim olamadı. Ne Rasulullah (sav), ne Bilâl ne de kafiledekilerden herhangi bir kimse güneş ışıkları üzerlerine gelinceye kadar uyanmadı. Rasulullah (sav) irkilircesine uyandı. Bilâl “Ey Allah’ın Rasulü, seni etkileyen hal (uyku) beni de etkiledi” dedi. Rasulullah (sav) “Haydi yola koyulun” buyurdu. Onlar da bineklerini yerlerinden kaldırdılar ve bir süre yola devam ettikten sonra Rasulullah (sav) Bilâl’e verdiği emir üzerine namaz için kamet getirdi. Rasulullah (sav) onlara sabah namazını kıldırdı. Namazın kazasını bitirdikten sonra da şöyle buyurdu: Namazı unutan bir kimse onu hatırladığı zaman kılsın. Çünkü şanı mübarek ve yüce Allah, Kitabında: “Beni hatırladığın zaman namaz kıl” (Taha, 14) buyurmuştur” dedi"


    Öneri Formu
32971 MU000025 Muvatta, Vukûti's-Salât, 6


    Öneri Formu
32941 MU000003 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1


    Öneri Formu
32942 MU000004 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1


    Öneri Formu
32944 MU000005 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1


    Öneri Formu
32946 MU000006 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1


    Öneri Formu
32948 MU000007 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1


    Öneri Formu
32951 MU000009 Muvatta, Vukûti's-Salât, 1