812 Kayıt Bulundu.
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre’i Abdullah b. Ömer’e şu olayı anlatırken dinlemiştir: İhrama girmiş bir topluluk Rebeze’de onun yanından geçerken, bir av hayvanı etini yemekte olduklarını gördükleri ihramsız kimselerin avladığı etten yiyip yiyemeyeceklerine dair ona fetva sordular. O da kendilerine o av hayvanının etinden yiyebileceklerine dair fetva verdi. (Ebu Hureyre) dedi ki: Sonra Medine’ye Ömer b. el-Hattâb’ın yanına gittim, ona bunun hükmünü sordum. (Ömer): Peki, sen onlara nasıl fetva verdin? dedi. Ebu Hureyre dedi ki: Ben onlara ondan yiyebileceklerinin fetvasını verdim, dedi. Bu sefer Ömer: Eğer onlara başka bir fetva vermiş olsaydın, mutlaka senin canını yakacak bir ceza verirdim, dedi.
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır."
Eş'as b. Kays der ki: Vallahi bu hadis benim hakkımdadır. Benimle Yahudi bir adam arasında bir arazi vardı. O bu araziyi inkâr etti. Ben de onu Hz. Peygamber'e getirdim. Rasulullah (sav) bana: "Senin bir delilin var mı?" buyurdu. Ben de “Hayır yok” dedim. Bu sefer Rasulullah Yahudi'ye "Yemin et" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, o takdirde bu adam yemin eder ve benim malımı alıp götürür” dedim. Bunun üzerine Yüce Allah şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)
Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda İbn Ebu Evfâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.